Kudüs Müessesesi’nin Kongresi
Geçtiğimiz günlerde Uluslararası Kudüs Müessesesi’nin sekizinci yıllık kongresine katılmak amacıyla Sudan’ın başkenti Hartum’daydım. Bu kongre aynı zamanda kurumun on yılını doldurup on birinci yılına girdiği sırada düzenleniyordu. Dolayısıyla on yıllık geçmişini değerlendirme toplantısı niteliği taşıyordu.
Kongre 6 ve 7 Mart tarihlerinde düzenlendi. Ben de 6 Mart’ın ilk saatlerinde Hartum’a ulaştım. Kısa süreli dinlenmenin ardından açılıştan itibaren toplantıları sonuna kadar takip etmeye çalıştım. 8 Mart’ı da biraz Hartum’da gezmek, oranın insanlarıyla sohbet, gidişatla ilgili görüşlerini almak amacıyla kendime ayırdım ve 9 Mart’ın ilk saatlerinde İstanbul’a dönmek üzere yola çıktım.
Bu tür uluslararası toplantılar aynı zamanda dünyanın dört bir yanından önemli şahsiyetlerle, dava ve fikir önderleriyle bir araya gelmek, onların görüşlerini almak, karşılıklı ilişkileri güçlendirmek için vesile oluyor. Uluslararası Kudüs Müessesesi’nin toplantıları bu yönden oldukça zengin imkânlar sunuyor. İslâm âleminin en doğusundan en batısına, Senegal’den Endonezya’ya kadar çok farklı ülkelerden farklı akımlardan, hatta farklı inançlardan hareket önderleri buluşuyor. Bu toplantıda Mısır ve Tunus’tan gelen devrim önderi gençlerle de bir araya gelme ve fikirlerini sorma fırsatımız oldu. Aynı zamanda onlarla köprüleri kurma fırsatı elde etmiş olduk.
Bunları birlikte değerlendirdiğimde üç günlük Hartum seyahatimin epey verimli geçtiğini söyleyebilirim. Bazı tespit ve müşahedelerimi siz değerli okuyucularıma aktarmamla istifade oranı daha da artacaktır.
Bu vesileyle Allah izin verirse bu haftaki yazılarımda Uluslararası Kudüs Müessesesi’nin Sekizinci Genel Kongresi’nden, bu kongre münasebetiyle yaptığım görüşmelerden ve Hartum’daki bir günlük geziden aldığım notların bazılarını sizlere aktarmaya çalışacağım.
Tespit ve müşahedelerimi aktarmaya başlamadan önce şunu ifade etmeliyim ki bugün Kudüs ve Filistin davasına sahip çıkmak, oradaki meşru mücadelenin yanında ve siyonist korsanlığın karşısında durmak büyük bir onur kazandırmaktadır. Özellikle büyük dalgalanmaların, zulme ve diktatörlüğe karşı halk ayaklanmalarının yaşandığı zamanımızda Filistin halkının meşru direnişine destek ve siyonist korsanlığa karşı durmak sadece onur ve itibar kazandıran bir tutumdur. Çünkü zulmün ve diktatörlüğün en katısı, en sınır tanımazı Filistin topraklarını işgal altında tutan siyonist korsanlar tarafından yürütülüyor. Dolayısıyla zulme ve diktatörlüğe başkaldıranlar siyonist korsanlığa da karşıdırlar, ona karşı olanları cesaretli çıkış yapanlar, haklının yanında zulme karşı duranlar olarak görüyorlar. Bu yaklaşım herhangi bir akımın ideolojik tercihi değil adaletten yana olanların üzerinde ittifak ettiği yaklaşımdır. Ondan dolayı çok farklı siyasi ve ideolojik akımın birleşme noktasıdır.
Mevcut şartlarda Uluslararası Kudüs Müessesesi’nin sekizinci kongresine ev sahipliğini de Sudan Cumhuriyeti yaptı. Sudan, sadece bu kurumun kongresine ev sahipliği yapmakla kalmayıp Kudüs davasına destek amacıyla bir vakfiye oluşturdu. Onun için Hartum’da geniş bir arsa bağışladı. Arsa üzerine hayırseverlerin katkılarıyla ikiz kuleler şeklinde bir ticaret merkezi inşa edilecek ve geliri de Kudüs’e sahip çıkılması, oradaki İslamî eserlerin, Filistinli varlığının korunması için yapılacak çalışmalara bağışlanacak.
Sudan, emperyalizmin ekonomik kuşatmasına rağmen ekonomisi iyileşen bir ülke olsa da söz konusu kuşatmadan dolayı bu iyileşmesi nispeten yavaş yürüyor olmasından dolayı henüz yoksul ülkeler arasında yer alır. Buna rağmen Kudüs ve Filistin davası için yapılan çalışmalara ev sahipliği yapma, bu davaya destek verme konusunda son derece cömert davranmaktadır. Temennimiz bu cömertliğinin ona bereket ve bollukla geri dönmesidir.
Sudan yönetimi kongre için misafir ettiklerini de büyük bir itina ile ağırladı. Kendilerini uçak çıkışlarında bu amaçla oluşturulan ekipteki resmi görevlileriyle karşılayarak VIP salonuna alıp işlemlerini görevlilere yaptırdı; ağırlama süresince bütün işleriyle özenle ilgilendi ve yine aynı salondan tüm işlemlerini görevlilere yaptırdıktan sonra uçaklara bindirerek uğurladı. Yani hepsine devlet konuğu muamelesi yaptı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.