Yanlışlarını bile yüceltirler
Cümleler ben'le başlıyor, ben'le devam ediyor, ben'le bitiyor. Kulak kesilmeye gerek yok, istesek de istemesek de çok sık duyarız.
Ben, ben, ben...
Ben yaptım.
Ben söyledim.
Ben düşündüm.
Ben getirdim, ben götürdüm.
Benden kaçmaz.
Ben yazdım, ben çizdim.
Benden iyisi yok.
Ben bilirim.
Ben var ya ben.
Bir ben vardır bende, tam şuramda.
Ben, ben, ben...
*
Nedir yahu?
İnsanlar ne kadar çok seviyor 'ben' demeyi.
Nereden geliyor kendini böylesine fazla sevmek, aşırı beğenmek?
Bu kadar kibir, bu kadar benlik, bu kadar gurur...
Üstünlük iddiasının sınırı yok.
Başkalarını küçümsemekten çatlayıp gidecek bazıları, farkında değiller.
Bir böbürlenmedir almış başını gidiyor.
*
Küçük dağlarla yetinen yok artık.
Eskidenmiş o.
Gözler büyük dağlara çevrilmiş.
Uludağ, Palandöken, Erciyes kesmez.
Ver gazı, Himalayalar'dan, Alpler'den bahsetsin, Kilimanjaro'yu anlatsın.
Havalar binbeşyüz.
*
Bu modellerin kesimi böyle.
Her yerde ve her devirde rastlanır.
Böbür nedir bilmese de böbürlenmekten vazgeçmez o modeller.
Bir hayvan olduğundan haberi yoktur.
Farsça'da 'bebr' derlermiş o hayvana, biz böbür demişiz.
Sıcak memleketlerde yaşayan, benekli bir yırtıcı...
Memelilerden elbette.
Latincesi Hyrax syriensis.
*
Kimseyi takmaz görünür, herkese tepeden bakar bu hiraks cinsi.
Sesleri, hiç susmayan siren sesi gibi rahatsızlık verir.
Çoğu zaman ağzından çıkan sözler, bir tavuğun arka tarafından çıkan yumurta kadar değer taşımaz, fakat o her sözünde hikmet gizli sanmaktan geri kalmaz.
Onların işi üstündür, çocuğu üstündür, düşüncesi üstündür.
Yatar 'ben' der, kalkar yine 'ben' der.
Yanlışlarını bile yüceltirler.
*
Karda ayağı kayıp düşse, o düşüşün bile muhteşem olduğunu düşünür.
Düşünmekle kalmaz, başkalarını da buna inandırmaya çalışır, kabullenmeyene bozulur.
Ne kadar 'ben' dersen de, aslında 'ben' değilsin, 'sen'sin.
Hatta dünyadaki milyarlarca insan için sadece 'o'.
Yusyuvarlak, içi boş bir 'o'.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.