Oy, oy, oy
12 Haziran seçimi için kollar sıvandı; yalnızca AK Parti'den seçime girmek isteyenlerin sayısı beş bin altı yüz kişi.
Bu kadar insan, içindeki ümidi büyüterek gitti, adaylık için başvurdu, "aday adayı" oldu.
Onların arasından sadece beş yüz elli kişi aday olarak seçim listelerine girebilecek.
Oy, oy, oy diyerek dolaşacaklar.
***
Kapı kapı, meydan meydan gezecekler, konuşacaklar, anlatacaklar.
Kahvehane, pastahane, postahane ayırmadan herkesten oy isteyecekler.
Yine de hepsi gönlünde yatan aslana kavuşamayacak.
Seçime aday olarak girenlerin bir kısmı seçilemeyecek.
***
İmkânsız bir şey olsa...
Seçmenler oyların tamamını AK Parti'ye verse...
Adayların hepsi Meclis'e milletvekili olarak girse bile, dışarıda kalacakların sayısı, en az beş bin elli kişi demektir.
Meclis'in kapasitesi sınırlı...
İster istemez dışarıda kalanlar üzülecek, hatta bazıları küsecek.
***
Aday adayı olup, yarın liste dışında kalanlar arasından bazıları, küskünlüğü abartır mı dersiniz?
Birkaç tanesi, o kızgınlıkla, gidip başka bir partiye oy vermeye kalkar mı?
Neden olmasın?
İnsan bu!
Bazen "su misali" akar, bazen başka türlü.
***
Daha önceki seçimlerde örneğini görmüştük.
Kimi adayların oy kullandığı sandıktan, kendi partisine bir tane dahi oy çıkmamıştı.
Aday olan kişinin kendi bile oy vermemişti.
***
Bunlardan biri Sivas'ın Zara ilçesindeki bir muhtar adayı idi ve söylediğine göre, yanlışlıkla rakibinin pusulasını atmıştı sandığa.
Diğeri ise, cin gibi adamdı.
Oy kullanırken yanlışlık yapacak göz yoktu onda.
Demokrat Parti Genel Başkanlığı için adaylığını açıklamıştı ve 29 Mart seçiminde oy kullandığı sandıktan, kendi partisine bir tane bile oy çıkmamıştı.
Biz de bu durumu ertesi gün basından öğrenmiştik.
Başından bilmemiz mümkün değildi zaten.
***
Zara'daki muhtar adayının ailesi de ona oy vermemişti.
Harbiye'de Nuri Akın Lisesi'nde 1154 numaralı sandıkta oy kullananan, DP Genel Başkan Adaylığını açıklamış meşhur siyasetçinin aile efradı da başka partilere vermişlerdi oylarını.
Haberciler açısından şık bir haberdi.
Gazeteler, televizyonlar "eğlenceli haber" formatına dâhil etmişlerdi bu sonucu.
***
Aynı muhterem zatın, bir ara DP'ye Genel Başkan Adayı olarak ileri sürdüğü kişi de onun yolundan yürümüş ve sonra CHP'ye giderek, yüksek makamdaki koltuğuna oturmuştu.
Halen orada şanlı mücadelesine devam ediyor!
Kim kâğıttan kaplan, kim mukavvadan aslan, o işlere bakıyor şimdi.
***
Sağ gösterip sol vurmak mı deniyor buna?
Siyaseti dizayn etme çabası mı deniyor, toplum mühendisliği mi, artık her ne ise...
Bugün açıkça anlaşılıyor ki bunlar, kaldırım mühendisi bile değil aslında.
Onlara inanıp arkasından yürüyen ve vatan millet için hizmet bekleyenlere yazık.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.