Artık bolluktan dizi isimlerini karıştırmaya mı başladık ne?
Ahbabım, “senin bakanı ‘Emret bakanım’ dizisinde gördüm” dedi. Epeyce düşündüm: Böyle bir dizi var mı?
Gerçi bir zamanlar “Emret başbakanım!” diye bir dizi vardı ve bu İngiliz dizisinde siyaset-bürokrasi ilişkileri ile dalga geçiliyordu.
Bir aralar o dizinin yerli taklidi de yapılmak istendi ama, tutmadı.
Bugünlerde nedense siyasi muhtevalı mizah programları yok. Levent Kırca da paydos etti. Galiba etmek zorunda kaldı. O bayat esprilere artık milleti güldüremediğinden mi, ideolojik saplantılarını kıramadığından mı yoksa müptezel küfürbazlık merakından mı, seyirci soğudu onun programlarından.
“Bir kere nerden benim bakanım oluyor?” dedim. “Hükümetin bakanı!”
“Kültür Bakanı Bayrak Kanununu bilmek mecburiyetinde mi?” yazısını unutmamış ahbabım.
Çünkü konuyu önemsiyor. Bayrak kanununu bilmek protokol erbabı herkesin boynunun borcu ona göre. “O bilmiyorsa, yanında bulunanlar bilecek ve gereğini bakan da olsa hatırlatacak” diyor.
Haklı aslında! Bakanın kırk yıl önceki solcu gençlik lideri tavrını görüp de şaşkınlığa düşenler o günü unutamıyorlar.
Her şeye karışan, müdahil olan bir bakan. Üstüne üstlük ulusalcılık tafrası satan bir AK Parti bakanı! Doğu içeride ya, Günay onun boşluğunu dolduruyor.
Mesele anlaşıldı! Kültür ve de Turizm Bakanı “Çocuklar Duymasın” dizisine konuk olmuş.
Bakan set ekibiyle çok iyi anlaşmış. Oyuncular, Bakan Günay’ı ‘Çok disiplinli ve kaprissiz bir oyuncu’ olarak tanımlayarak, onunla zaman geçirmekten çok mutlu olduklarını söylemişler. Çekim sonrası ekiple yemek yiyen ve sohbet eden Günay’ın oyunculuk tecrübesinden çok memnun kaldığı da duyumlar arasında imiş.
Dizinin bu bölümünde Günay, Havuç ve arkadaşlarının gittiği kafeye sivil biri gibi gelerek gençlerle sohbet etmiş. (Bakanların bir de resmi kıyafeti mi var ki tebdil-i kıyafet ediyorlar?) Günay, Havuç ve arkadaşlarının kültürel faaliyetlerin çok pahalı olmasından yakınması üzerine müjdeli haberler vermiş...
Buna “gizli reklam” mı denir?
Bence gizli reklam filan değil. Apaçık bir reklam! Malum bakanın bir çok eski ahbabı sektörde iş güç sahibi. Muhtemelen Bakan onlara destek veriyor, onlar da Bakana. Al gülüm, ver gülüm.
Bakan kendini seyredilirliği yüksek dizilere misafir ettirerek propagandasını yaptırıyor. Basın toplantısı yapsa, kültürel faaliyetlerle ilgili ucuzluk vaad etse, bir çok televizyon ve gazetenin kültür haberlerine tahsis edilmiş zamanı ve elemanı yok, bu yolla sonuç almak zor.
Aslında AK Parti seçmeni de şöyle düşünüyor olmalıdır: “Bu bakanın verdiği sıkıntıdan kurtulmanın bir tek yolu var, artistlik merakını değerlendirmek! Belki seçimlere kadar ona bir diziden cazip bir teklif gelir, aday olmaktan vazgeçer, partimiz de ondan kurtulur!”
Bana sorarsanız, Kültür Bakanı Muhteşem Yüzyıl dizisi hariç hiç bir diziden gelecek teklife sıcak bakmaz. Ancak o dizide Kanuni’nin orta yaşlılık dönemini canlandırmak onu mutlu eder. Vezirlikten sonra sadrazamlık var ama, sultanlık onun da üstünde elbette!
Sayın bakan duymasın!