Suriye ve sonrası
Suriye kaynıyor. Değiştirilen hükûmet de giden hükûmetin tıpkısının aynısı, hattâ aynısının tıpkısı! Dünya tarihinin en uzun sıkıyönetimi (48 yıl) devam ediyor. Kaldırılacağı hakkında tek söz, hattâ ima yok.
Tahran’dan fazla ses çıkmıyor. Stratejik müttefiki Suriye’deki gelişmeler hakkında pek yorum yapmıyor. Bana göre şöyle düşünüyor: “Suriye’de iktidar, halk eylemlerinin hakkından gelirse ne âlâ, gelemediği takdirde İran’da da hareketlenme başlayacak, biz de kendimize göre davranırız. Elbette -Türkiye hariç- bu âlemin en tecrübeli devleti biziz.”
İran’ın 2011 Arap ihtilâline aşağı yukarı böyle baktığı muhtemeldir. İddiası doğrudur: Çok oynak bir diplomasi izleyerek muhataplarını şaşkınlık, hiç değilse tereddüde düşüren, devlet tecrübesi ve bunu uygulayan ekibi vardır. Şâh’ın subaylarını tasfiye ettikleri için, iki haftada Bağdad’a girmeleri gerekirken 8 yılda Irak’la yenişememişti. Şimdi yeni rejim elbette subaylarını yetiştirmiştir.
İhtilâle dönüşen eylemler yaşayan bu ülkeler niçin reformlar yapamıyor, yapmıyor, hâlâ yapmakta direniyorlar? sorusunun realist ve açık cevabı şudur: Demokrasiye giden yolu açan çağdaş reformların başı, muhalefet partilerinin katılacağı hilesiz seçimlerdir. Böyle seçimlerde iktidarlarını kaybetmek istemiyorlar. Yalnız kendi iktidarlarının ülkeyi en iyi yöneteceğine inanıyorlar. İktidardan düştükleri takdirde horlanacakları endişesi de var.
Tecrübeli bir devlet olan İran’da gerçi seçimler yapılıyor. Fakat gerçek muhalefet partileri yok. Zaten muhalefetle iktidarın arasındaki fark, Batı demokrasilerinin fark edemeyecekleri kadar birbirine yakın. Üstelik bu seçimler bile daima itirazlara konu oluyor.
Orta Doğu kaynıyor. Daha karışacak. Sonunda ortaya daha sağlıklı, zengin geçmişine daha uygun bir Orta Doğu doğacak. İyimser görüş budur. Tabiatiyle bu coğrafyanın devletlerinin mutlak iradeleri dışında ağırlıklı faktörleri mutlaka hesaba katmak gerekiyor: Başta petrol ve gaz konusu geliyor. Bölgede üslenen ve beslenen ve Amerika’ya savaş açan örgütler mevcut. İsrail’in Filistin devletini tanımaktaki hileli isteksizliğini bunlara ekleyiniz. Pax Ottomana’nın yerini alan diğer sistemler, coğrafyada bir türlü huzur sağlayamadılar. Maalesef...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.