Kanlı 27 Mayıs darbesinden sonra, Menderes Ailesi'ne 4 milyon liralık dava açılır. İdam sehpasına gönderip hayatına kast ettikleri Başbakan Adnan Menderes'in ailesine, yaşattıkları büyük acıların yanında, bir de maddi bedel ödetmek istemektedir darbeciler.

Vatandaşlar, bu gelişme üzerine, memleketin dört bir yanında, banka şubelerine koşar.

Merhum Menderes'in oğlu Yüksel Bey adına hesap açarlar.

Devlet, bankalarda toplanan o paralara da el koyar.

* * *

Aradan beş altı sene geçince, bir af çıkar.

Hazine, bütün şubelerdeki hesabı silip süpürmüştür fakat bir bankadaki hesap gözden kaçmış, unutulmuştur.

Karabük şubesindeki Yüksel Menderes adına açılan hesap durmaktadır.

Arayıp haber verirler.

"Burada bir hesabınız var, hesabınızda vatandaşlar tarafından yatırılan şu kadar para duruyor... Eğer uygun görürseniz, burada yapılmakta olan bir imam hatip okulu ve ilkokul için bağışlayabilirsiniz."

* * *

Menderes Ailesi, oradaki meblağı okullar için bağışlamayı memnuniyetle kabul eder.

Zaten halkın parasıdır, yine halka dönmesi için bundan güzel fırsat olamaz.

Banka tarafından gönderilen hesap dökümünde, dikkat çekici bir ayrıntı bulunmaktadır.

Şubede toplanan paranın yüzde doksan civarındaki miktarı, vatandaşlarca yatırılan ikibuçuk liralardan oluşmaktadır.

* * *

Demokrasiye halkın ikibuçuk liralık katkısını özetleyen bu hazin hikâyeyi, geçen sene Abant'ta bir toplantıda, DP eski Genel Başkanı Süleyman Soylu'dan dinlemiştik.

Her zamanki gibi çok güzel anlatmış, kitabın ortasından konuşmuştu.

* * *

"Menderes'in avukatı olduğu" yalanıyla, yıllarca milleti kandıranların, bugün Kılıçdaroğlu'na gidip "Emrinizdeyim... Partinizin gönüllü görevlisiyim. Merkez sağ seçmenin CHP'ye oy vermesi için kapı kapı dolaşmaya hazırım" dediği günlerde, bendeniz de Süleyman Soylu'nun kapısını çaldım.

"Dink donk" etti, kapı açıldı.

* * *

Adayların açıklanmasına üç gün vardı.

Soylu'nun AK Parti'den aday olacağına dair söylentiler dolaşıyordu ortalıkta.

Akşam Ülke tv'de Ersoy Dede'nin programına çıkacaktı, masadaki notlar üzerinde çalışıyordu.

Aday olmadığını, herhangi bir teklif de gelmediğini söyledi.

* * *

Adaylıkla ilgili bir soru sormaması şartıyla programa katılmayı kabul etmesine rağmen, Ersoy Dede çok merak edilen o konuyu da sormadan geçemedi.

İçeriden gelen öksürüğü tutmak nasıl imkânsızsa, böyle bir soruyu zihinde hapsetmek de aynı ölçüde zordur.

Bu yüzden, gazeteci sözüne fazla güvenmemek gerek.

Yazmam der yazar, sorma dersin, sorarlar.

* * *

Listeler bugün açıklanacak.

Adaylık bekleyen binlerce kişi arasından, her partide sadece 550 kişi sevinecek.

AK Parti ile ilgili Soylu ile beraber, Aydın Menderes'in de ismi geçiyor, Ramiz Ongun'un da.

Söylenenlerin ne kadar doğru, temennilerin ne kadar münasip olduğunu bugün göreceğiz.

Hiç kimseye aday olamazsın demedim ama belli ki bazıları olamayacak; hayırlısı!