Asım Yenihaber

Asım Yenihaber

Gelse o şuh meclise!

Gelse o şuh meclise!

17. yüzyılımızın dahi bestekârı Hafız Post’un rast makamında o muhteşem yürük semaii:
Gelse o şûh meclise naz ü tegafül eylese
Rengi hicabı gülşen-i meclisi gülgûn eylese
Bugünlerde bu şarkı dillerden düşmeyecek, elbette 12 hazirana kadar.
Meclis’e gelmesi muhtemel “şûh”lar belli oldu gibi!
Aday adayı pek çoktu, adaylar belli oldu, elbette onlar da çok. En nihayetinde 550 şûh Meclis’e gelecek!
Bu “Meclis” o “meclis” değil demeyin. Elbette bu meclis milletin Meclis’i. Arkadaş toplantısı değil, dostların buluştuğu, sevdalıların hemhal olduğu mekân değil.
Bu, Meclis’e gelenlerin naz ü tegafül eylemeyeceği anlamına geliyor mu peki?
“Naz ü tegafül etmek”! Yani nazlanmak ve bilmiyormuş, habersizmiş gibi yapmak! Bu Meclis de bu tavra öylesine alışkın ki!
Neyse, bu bahsi açmamızın sebebi, üç grup sahibi partinin adaylarının belli olması ve bunlar üzerinde yapılan spekülasyonlar. Elbette Meclis’te dördüncü bir parti daha var, şimdi ittifak görüntüsü ile bağımsız adaylar öne sürdü.
Bir de listeleri üzerinde kimsenin konuşmadığı partiler var.
Mesela ilk listeyi TKP vermiş. Yani “Türkiye Komünist Partisi!” Sonucu belli bir seçimin adaylar listesi! TKP’ye yüzde bir çıkar mı? Hiç sanmam!
DSP listesinden bahsedeni görmedim. Demek ki, solun CHP’de yoğunlaşması isteniyor.
Sağın, muhafazakâr kesimin partileri Saadet, Has Parti, BBP ve DP’den de fazla söz edilmiyor.
Sebebi malûm: 12 haziran seçiminin sonuçları (şimdiden) belli!
Sandıklar peşinen belli oranlarla doldurulmuş görülüyor. Hangi illerden, hangi partilerden, hangi adayların seçilmesinin kesin olduğu konuşuluyor. Elbette onlar da kendilerini Meclis’te görüyorlar.
Onlara tavsiyemiz: 12 haziran akşamına kadar beklemeleri!
Seçim bu, hiç belli olmaz! Bu iki aşamalı bir piyango.
AK Parti, milletvekillerinin yarıdan fazlasını liste dışı bıraktı. Bu demektir ki, taze kan için geniş bir alan açıldı. Bu alana dahil edilmek istenenlerin niteliği hakkında şimdiden bir şey söylemek mümkün değil.
İkinci hamle, partinin korumaya alınanlar listesi. Genel prensip gibi gösterilen üç defadan fazla seçilmemenin pek de uygulanamayacağı ilan edilmiş oldu. Hatta RP’den ayrılırken ayyuka çıkan “yaş haddi” meselesi de unutulmuş!
İkiden üçden fazla seçilenler için rotasyona gidilmiş!
Manisa’dan Bursa’ya, Bursa’dan Urfa’ya, İzmir’den Antalya’ya, İstanbul’dan İzmir’e, Van’dan Antep’e.. vesaire...
Bu rotasyona tabi tutulan adaylar kendi seçim bölgelerinden neden uzaklaş(tırıl)dılar?
Manisa neden Bülent Arınçsız, Van neden Hüseyin Çelik’siz, Erzincan neden Binali Yıldırımsız?
Bu rotasyon, AK Parti’nin kendine güvenini gösteriyor. Tek partinin kendine güvenen liderleri de böyle yaparlardı. Bir bakardınız İstanbul’dan, bir bakardınız Maraş’tan veya Bingöl’den vekilsiniz!
Peki halk bu rotasyona ne der?
İstanbul, Ankara, İzmir alışkındır böylelerine. Mahallen topu atan siyasetçiler bu şehirlerde kümelenir. Bu şehirlerin asli ahalisinden adaya pek rastlanmaz! İlk defa Ak Parti alanı genişletiyor. Bakalım, halk ne diyecek?
Bakanlardan biri hariç yeniden listeye konulmuş.
Başarısızlığı müseccel bakanlar da buna dahil!
12 haziran kolay bir seçim olsa bile, zor bir başlangıç olacak! Bu Tayyip Bey’in kendi ifadesiyle son seçimi. Bundan sonraki seçim için SP’nin, Has Parti’nin ve BBP’nin varlığını ısbat etmesi gerekiyor. Gelecek seçimin şifreleri bu partilerin 12 haziranda alacağı oylardan okunacak.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Asım Yenihaber Arşivi