Hz. Peygamber S.A.V. efendimizin sevgisi etrafında bütünleşmek 1
Dünya hayatının sonu, gelmez koşuşturması, çeşitli yönlerden maruz kaldığımız bilgi kirliliği ve iç dünyamızda yaşadığımız gelgitler neticesinde insanlığa umut kapıları açacak ahlâkî duyarlılığa sahip bir dindarlık ortaya koymakta zorluk çekiyoruz. İnsanlığın huzur ve mutluluğu elde etmekte zorlandığı, kişisel çıkar ve haz odaklı bir yaşantının özendirildiği günümüzde Rabbimizin âlemlere rahmet olarak gönderdiği Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimizin getirdiği kutlu mesajı daha iyi anlamaya ve onun örnek ahlakını rehber edinmeye her zamankinden daha fazla muhtacız.
Yüce kitabımız Kur'an-ı Kerim'de en güzel ve en yüksek bir ahlâk üzere olduğu bildirilen Sevgili Hz. Peygamber (S.A.V.) efendimiz birlikte yaşamanın vazgeçilmez unsurları olan barışı, hoşgörüyü, affı, merhameti, şefkati kuru bir iddia olmaktan çıkarıp yaşanılan bir gerçekliğe dönüştürdü. Onun sözlerine ve davranışlarına yansıyan örnek ahlakı sayesinde Cahiliye toplumundaki insanlar şirkten, haksızlıktan, kibir ve nefretten, bencillikten uzaklaşarak adalet, tevazu, sevgi ve fedakârlıkla bütünleşmiş erdemli bireyler haline geldiler.
O rahmet elçisinin tertemiz yaşantısında ve öğütlerinde bireysel ve toplumsal hayatımızı aydınlatacak mükemmel örnekler buluruz. Onun hayatı dürüstlüğün, doğruluğun, erdemli davranışların, affediciliğin, insanların dertlerine ortak olmanın, insanlara sırf insan oldukları için sevgi ve saygı duymanın, intikam yerine bağışlayabilmenin, şefkat ve merhametin sınır tanımayan boyutlarını sunar. O, kutlu sözleriyle bize insanlığımızı hatırlattı ve kalplerimizi yumuşattı.
Tatlı dil ve güler yüzün, işini bilen kişiye yardım etmenin, bilmeyene iş öğretmenin sadaka olduğunu, birbirimizi sevmedikçe olgun bir imana sahip olamayacağımızı ondan öğrendik. O bize Yaratıcımızı tanıttı. Sadece insanlara değil, bitkilere, hayvanlara hatta cansız varlıklara kadar bütün yaratılmışlara karşı şefkat dolu bir sineye sahip olmamızı, çevremize sevgiyi, nezaketi ve fedakârlığı yaymamızı tavsiye etti. Bize sınırsız nimetleri verene nasıl şükredileceğini, güzel düşünmeyi, güzel konuşmayı O'ndan öğrendik. Hayatımız O'nun güzel sözleriyle anlam kazandı. O bize iyiyi ve kötüyü, güzeli ve çirkini gösterdi. Sahte ile gerçeğin farkını açıkladı. Bocalamaktan, bencilliğe esir düşüp erimekten kurtardı. Dünya-ahiret dengesini, varoluşun nihai anlamını O'ndan öğrendik. O'nun getirdikleri sayesinde kendimizi ve Rabbimizi tanıdık, kalıcı kurtuluşun aydınlık yolunu öğrendik.
O cömertlik ve şefkat peygamberiydi. Esma (R.Anha)'dan rivayete göre:
"Kesenin ağzını sıkma! ALLAH da sana sıkarak verir! İnfâk et! Sayarak verme, ALLAH da sana sayarak verir! Malını kap içinde biriktirip saklama, sonra ALLAH da sana karşı ihsanını esirgeyip saklar!" (Buhârî, Zekat:21, Hibe: ?? ; Müslim, Zekat:88; Ebu Davud, Zekat: 46; Tirmizi, Bir: 40; Nesâî, Zekat: 62)
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.