Hz. Peygamber S.A.V. efendimizin sevgisi etrafında bütünleşmek 2
Buyurarak yardımlaşmaya davet eden bir peygamber...
Şefkat kimi zaman onun dilinde güzel bir cümle, kimi zaman gözlerinde ılık birkaç damla, bazen de etrafına yayılan iyilik olarak beliriyordu. Mekke-i Mükerreme döneminde kendisine dayanılması güç eziyetlerde bulunan müşrikler için bile beddua etmeyip hidayet diledi. O'nun eşsiz şefkatinden en çok çocuklar, kimsesizler, yaşlılar ve zayıflar istifade etti. Yetim doğdu ama yetimleri unutmadı. Ebu Hureyre (R.A.)den rivayete göre, kalbinin kasavetinden şikâyet eden bir sahabesine:
"Eğer kalbini yumuşatmak istiyorsan: Bir fakiri doyur, bir yetimin başını okşa!" (A. b. Hanbel, No:7522, 2/263) tavsiyesinde bulundu. Düşkünler O'nun himayesinde huzur buldular. Hayvanlar susuz ve aç bırakılmaktan, ağır yük taşımaktan onun şefkat dolu uyarıları sayesinde kurtuldular.
O, af peygamberiydi. Hiç affedilmez gibi gözüken davranışları bile affetti. Taif'te kendisini taşa tutanları, canına kastedenleri ve daha nicelerini bağışlayıp, kötülüklerine iyilikle karşılık veren, bütün ümitleri boşa çıktığı anda dahi ellerini açıp beddua değil hidâyet-i kerimeleri için ALLAH Teâlâ'ya dua eden, kendisini yurdundan çıkaranları Mekke-i Mükerreme'yi fethettiğinde serbest bırakan da yine o Rahmet Elçisiydi.
O incelik ve zarafet peygamberiydi. Kaba davranışlara karşı nezaketiyle eritti yürekleri. Yaşayış tarzları, karakterleri birbirinden farklı olan insanların her birine karşı nazik ve anlayışlı bir tavır sergiledi. Ebû Hüreyre (R.A.)den rivayete göre:
"Ya Resûlellah! Bana kısa bir nasihatte bulun, uzun yapma! Tâ ki nasihatini unutmayayım!" diyerek kendisinden kısa, ama özlü bir nasihat isteyen bir kişiye:
"Öfkelenme!" (Buhârî, Edeb:76; Tirmizî, Birr:73; Muvatta, Hüsnül-Hulk:11) Tavsiyesinde bulunan; yanında en son konuşanı ilk önce konuşan gibi dikkatle dinleyen bir nezaket peygamberiydi. Çocukları dikkatle dinlemek, kölelerin sofrasına oturmak, sadaka vermeyi soyluca yapmak, yanındaki kişiye dünyanın en önemli insanı olduğunu hissettirecek derecede hürmet göstermek onun nezaket sanatının ürünlerindendi.
O kanaat, yardımlaşma ve paylaşmayı emr etmiş, öğütlemiştir. İnsanlar bu emri ve öğüdü tutarsa, yeryüzünün nimetleri bütün insanlara yeter, kimse sıkıntı ve açlık çekmez.
O, her tür zulmü yasaklamış ve kötülemiş, daima adaletten yana olmuş, gerçek adaletin ne olduğunu göstermiştir.
O, hiçbir öğretmenden ders almadığı, hiçbir okulda okumadığı halde insanların en bilgilisidir, en bilgesidir.
O, hayvanlara, bitkilere, taşlara bile merhamet etmiştir.
O, eline çok imkânlar ve servetler geçmesine rağmen bunları dağıtmış, kendine pay ayırmamıştır.Bu yüzden bazen kendisinin ve ailesinin aç kaldığı bile olmuştur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.