Suriye ne olur?
Suriye eninde sonunda vatandaşlarının hürriyet içinde nefes alabildiği normal bir ülke hâline gelir. “Demokrasi” dersem epey abartılı olur, kavramı yanlış kullanırım. Ama dünya medeniyetinin çevresinde oluştuğu en güzel iç denizin, Akdeniz’in sahillerinde diktatör yönetimi falan yürümez.
O biçim devletler, yakın geçmişte Akdeniz’in kuzeyinde yani Hristiyan ülkelerde de vardı, 1945’ten sonra maharetle direksiyon kırdılar, şimdi model demokrasiler hâline geldiler. Üstelik Akdeniz’in tam doğu sahilinde İsrail zuhur etti. Demokrasi farkı atıp komşularını sömürüyor.
Irak ve Suriye Baas rejimleri, Nâsır sosyalizminin ifratıdır. Zaman aşımını fark edemediler. Irak’ta Saddam, çoğunluğa dayanıyordu. Suriye’de üstelik yüzde 7 gibi çok düşük bir azınlıktaki aşırı bir Şîî mezhep katıksız egemen oldu (İran ve Irak Şîîliği ile ilgisi yoktur). Ne bu be!.. 48 yıllık sıkıyönetimle dünyanın en pis rekorunu kırmak da neyin nesi?
Suriye’yi tanıyanlar, iktidarın Genç Esad’da değil, babasından kalan çok kanlı ve çok kapalı bir cuntada bulunduğunu bilirler. Cunta, Esad’ın açılıma başladığını, başlayacağını görürse, amca veya dayılarından birini yerine geçiriverir.
Böyle bir cuntayı, açılıma, serbest seçime ikna etmek nasıl olur, ben bilmiyorum. Zira geçmişte on binlerce masum vatandaşını kitle hâlinde ve süper silâhlarla öldürdüklerinin hesabının sorulacağı korkusu içindedir. Titrerim mücrim gibi baktıkça istikbâlime şarkısında ifade edilen dehşetli duygunun aynısıdır. İnsan haklarının asgarîsini isteyen vatandaşlarına bugün bile kitle içine keskin nişancı ile ateş açtırıp tedhiş yoluna giden, zaten başka bir yol bilmeyen, öğrenmesine de imkân bulunmayan bir yönetimden ne beklenir?
Sonunda Amerika müdahale eder. Zaten Başkan Obama, fena azarladı. ABD, NATO’lu veya NATO’suz, iktidarı değiştirir. Ancak Şam’ı protesto edenler arasında Fransa, İtalya, Yunanistan’dan başka Rusya bile var. Rusya malûm öyle Amerika’nın her çıkışında paralelinde bulunmuyor. Türkiye’nin ise daha radikal müdahalesi gerekiyor. Suriye’yi Irak’a dönüştürecek bir müdahaleden korktuğumuzu saklamayacağım. Artık Irak’ta yaptığımız gibi çekingen davranmayacağımızdan da eminim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.