Milletvekili adaylarının projeleri olur mu?
Bu seçimler döneminde hep birbirine karıştırdığımız bazı kavramlar var. En başta da seçtiğimiz kişinin ne iş yapacağı meselesini çok karıştırıyoruz. Muhtar adayı köyün meydanına çıkıp; “Beni seçerseniz Türkiye’yi AB’ye üye yapmaya söz veriyorum” der mi? Derse, doğru olur mu? İnandırıcı olur mu? Seçerek görev verdiğimiz politikacıların yaptıkları işler aşağı-yukarı bellidir. Ama kampanya döneminde bu görev tanımları unutulur. Bunda seçmenin çok büyük suçu olduğunu söyleyemem. Zira geçmiş zamanlarda oy istemek için kapı kapı dolaşan bazı sahtekar milletvekili adaylarının verdiği ve tutmadığı anlamsız sözler yüzünden bu haldeyiz. Kapıları çalıp misafir oldukları evlerde, çocuklara iş imkanı sağlayacağı sözünü veren bir milletvekilinin, bu vaadini gerçekleştirme olanağı nedir? (yasal yollardan, hilesiz-hurdasız) E yok tabii. Mümkün değil. Herhangi bir milletvekilinin, seçmenine seçim vaadi olarak sunduğu “çocuğuna iş bulacağım” sözü doğru değildir. Peki ya “köyünüze su getireceğim” derse?!.. Okul, hastane, cami yaptırma sözü verirse?!.. Geçin bunları ey sevgili seçmen.. Milletvekillerinin böyle bir işi yok. Onlar TBMM’yi oluşturan unsurlardır. Yasama faaliyetinde bulunmak üzere Ankara’ya gidiyorlar. Ve Anayasa’nın açık hükmüyle de; “seçildikleri bölgenin değil, Türkiye’nin milletvekili” oluyorlar. Dolayısıyla bugüne kadar size söz vermiş ve tutamamış eski politikacıları da affedin. Yalan söylemişler size. “Yaparız” demişler. Kimbilir belki de hakikaten yapabileceklerine inandılar. Ama o işler öyle yürümüyor. Lütfen, artık ne milletvekili adayları garip projeler, teklifler ya da vaatlerle gitsinler seçmenlerinin karşısına, ne de seçmen onlardan yapamayacakları şeyler istesin.. Milletvekili adaylarının köy kahvesine girip de köylülere “size şunu yapacağım, bunu yapacağım” demesine izin vermeyin. Sizler milletvekili adayı sizi ziyaret etmeden önce, icrai faaliyet ve para gerektiren işleriniz (sorunlarınız) neyse onları belirleyip, aday gelir gelmez de; “Bizim problemlerimiz şunlardır. Çözümü için de şöyle bir destek gerekmektedir” deyin, işi olur kılın. Adamı zorla yalan söyletmeyin.
MEHMET METİNER’DEN NE İSTEDİLER?
Adıyaman’ın 3.300 nüfuslu Gerger ilçesindeyiz. AK Parti’nin Adıyaman listesindeki en medyatik isim olan Mehmet Metiner bütün kapıları çalıyor ve vatandaşa kendini, partisini, yeni dönemde yapacaklarını anlatıyor. Sonunda da seçmene şunu soruyor; “Peki siz ne istiyorsunuz vekilinizden?” 80’lerinde bir amca, kendinden emin bir şekilde şöyle yanıtlıyor bu soruyu: “İki-üç ayda bir buraya gelseniz kâfi”... O kadar.. Başka bir şey istemiyor adam. Ciddi nüfus kaybı yaşadığı için ödeneği düşmüş bir belediyesi var. Elektrik borcu yüzünden elektriklerin kesilme tehlikesi var. Dahası elektrikle çalışan su pompası da bu sayede çalışamayacak ve sular da kesilecek. Dağ yolları hem tehlike arz ediyor hem de kullanışlı değil. Seçilmesine kesin gözüyle bakılan bir milletvekili adayı karşısında. Ve seçmen diyor ki: “İki-üç ayda bir buraya gelseniz kâfi”... Çünkü seçmen biliyor ki, ulaşımı zor o dağ yollarını aşıp da buralara yeniden geliyorsa bir milletvekili, kendisini düşünüyor demektir. Öyle bir milletvekiline bir şey söylemeye, ondan bir şey istemeye zaten gerek yok.
ADIYAMAN MODELİ
Metiner ile terör ve bölgesel sorunları konuşuyoruz. Kürtlerin yoğun olarak yaşadığı, bazı köylerinde Zazaların olduğu, birkaç Süryani köyünün ve Türkmen köylerinin olduğu bir kent Adıyaman. Terör yok. Kürtlerin kültürel, sosyal, politik talepleri aynı. Ama bunu dile getiriş biçimleri demokratik. İç içe yaşayan farklı dinî ve etnik aidiyetlere mensup Adıyamanlılar’ı göstererek diyor ki Mehmet Metiner: “Çözümü başka ülke modellerinde aramayalım. Adıyaman Modelinin üzerine gidelim.” Önemsenmesi gereken bir yaklaşım. Saygıyı, hoşgörüyü içinde barındıran, çözümünde şiddet teklif etmeyen bir model. İzlenmeli.. Kalın sağlıcakla.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.