Balta nerede? Suya düştü... Su nerede? İnek içti... İnek nerede? Dağa kaçtı... Dağ nerede? Yandı, bitti, kül oldu...

Bin Ladin nerede? Öldürdük... Ceset nerede? Yok. Denize attık... Deniz nerede? İnek içti...

***

Amerika Birleşik Devleti'nin yaptığı açıklama, dünyanın her tarafında neden tereddütle karşılanıyor?

Neden insanların çoğu, Bin Ladin konusunda yapılan açıklamaya inanmakta zorlanıyor?

Çünkü Amerika yalancı!

Tescilli yalancı.

Bugüne kadarki yalanlar peşpeşe sıralansa, gazetenin bütün sayfaları az gelir.

***

Apo'yu paketleyip hediye olarak gönderdiklerinde, öldürmeme şartı koşmuşlardı.

O da terörist örgüt lideri, bu da.

Bize talkım verirken, kendileri niye salkımı yutuyor?

Hadi öldürdün, ceset yok edilir mi?

"Silahsızdı ama direndi" açıklaması da çok tuhaf.

Gerçekten öldürüp denize attılarsa, kaç ton ağırlık bağladılar acaba?

***

Amerikalılar hoplaya zıplaya sevinedursun, dünyanın her tarafında aynı şüphe:

Usame Bin Ladin öldü mü? (Çünkü inanmamak için elde kâfi miktarda gerekçe var.)

Neredeyse "Issız acun kaldı mı?" diye soracak insanlar...

Ve tabii "Ödlek öcün aldı mı?" ile devam edecekler.

Sanki Alper Tunga mübarek!

Mübarek dediysek, kelimenin tam anlamıyla değil; lafın gelişi.

Öyle ki, bu söz, Hüsnü Mübarek için bile aynı.

***

Abbotabat'ta bir evde öldürülmüş; açıklama o şekilde.

Yerde bir miktar kan lekesi görülüyor, onun ötesinde bir şey yok.

Komşuların hiç biri 2005'te yapılan o eve girip çıkarken Bin Ladin'i görmüş değil.

Altı yıl içinde bir kişi olsun görmez mi?

***

Bin Ladin'in İslâm dünyasına verdiği zararı başka hiç kimse veremedi; Haçlı orduları bile.

İslâm ile terörün bir arada anılması onun sayesinde.

Yoğun şekilde İslâm düşmanlığının başlaması ve paranoya haline dönüşmesi onun sayesinde.

Avrupa ve Amerika'da yaşayanların, karşılaştıkları her Müslümanı terörist sanmaları ve o şekilde muamelede bulunmaları onun sayesinde.

***

11 Eylül'de New York'ta iki bina çöktü, üç bin kişi öldü.

Hemen ardından intikam yemini eden ABD, iki ülkeyi işgal ederek kan içmeye başladı.

O ülkelerde kaç kişiyi öldürdü, kaç kişiyi sakatladı, kaç kişiyi öksüz ve yetim bıraktı?

Bir de işin maddî boyutu var; ABD bu oyunda kaç koydu, kaç aldı?

***

Amerika yıllarca kuklasını oynattı, öcü dedi korkuttu, sonunda öldürdü.

Ya da öldürmedi de öyle söylemeyi uygun buldu.

"Savaşımız İslâm'la değil" açıklamalarını ciddiye alacak olursak, bundan sonra ABD'ye yeni bir düşman gerektiğine rahatlıkla tahmin edebiliriz.

Amerika düşmansız yaşayamaz.

İnanmazsanız, "medeniyetler çatışması" tezinin babası Huntington'a sorun.

Önce komünizm, sonra İslâm...

Peki, sırada ne var?