Türkçesi ne?
MHP lideri “piskevüt” demiş. Neye? Sıradan vatandaşa sorsan kaçta kaçı bu kelimenin doğru telaffuzunu bilir?
“Büsküvü” diyenler mi, “bisküvüt” diyenler mi, “püsküvü” diyenler mi, yoksa “püsküüt” diyenler mi?
Ağrılılar nasıl söyler, Erzurumlular nasıl? Urfa ağzında nasıldır, Adana ağzında nasıl?
Malûm, kelimenin aslı “biscuit” ve Fransızcadan dilimize geçmiş.
Standart türkçede “bisküvi” denilmesi gerekiyor. Öyle buyuruyor Dil Kurumu!
Türkiye’nin kaçta kaçı bunu böyle söylüyor peki?
Azerbaycan Dilinin İzahlı Lügati’ne baktım. Azerilerin “biskvit” demeleri gerekiyormuş! Onların Dil Kurumu da öyle buyurmuş zâhir!
Bir Azerî kardeşle konuşurken “bisküvi” desen kelimeyi yanlış söylediğini düşünür mü?
Neyse, asıl mevzumuz bu değil.
MHP’yi sarsan kasetler meselesi gerçekten mühim. Partinin önde gelen isimleri, aynı zamanda şu anda seçilebilecek yerlerden milletvekili adayları ile ilgili uygunsuz kasetler ortaya çıkıyor. “Özel hayat, güzel hayat” felan... Bu bahis ayrı. Ciddi bir ahlâk zaafiyetinden söz ediyoruz.
MHP “eline, diline, beline sahip olma”yı bir şiar olarak tekrarlayıp durmaz mı?
Rakiplerini bu şiara uygun davranmaya zorlamaz mı? Uymayanları eleştirmez mi?
Bu kasetler AK Parti yöneticileri ile ilgili olsa idi, MHP’liler “özel hayat” deyip geçerler miydi acaba?
Her neyse... Bu mühim mevzuu milliyetçi gazeteler nasıl görmüş diye merak ettim.
Neredeyse hiç görmemişler! Milliyetçi şaşılık bu olmalı!
Görebildiklerini de, CHP liderinin gözüyle görmüşler.
CHP ve MHP...
Bir taraftan CHP’nin Demirel tarafından yönlendirildiği iddiaları ayyuka çıkıyor. CHP zihniyet değiştirip DYP mi oluyor yani?
Yok o ihtimal. Fakat Demirel 28 Şubatcı, tek partici kimliği ile CHP’ye vaziyet ediyor.
MHP de son söylemleriyle CHP ile aynı telden çalıyor. Adeta aynı dille konuşuyor. Bu en açık partiye yakın gazetelerde görülüyor. Partinin yakınındaki Ortadoğu’nun birinci sayfası bu bakımdan ibretlik.
Ya partiye mesafeli, “dünyayı türkçe okuyan” gazete ne âlemde?
Bir taraftan kibarlık nümunesi Selo MHP’yi CHP ağzıyla savunuyor, öte taraftan meşhur dilcilerimizden Ercilasun hoca, Kılıçdaroğlu’nun “statükonun allahı” ifadesinin öyle sanıldığı gibi rahatsız edici olmadığını izaha çalışıyor...
Hadi, Selo kendini, haşa, Allah yerine koyup, kasetlerinin muhtevasını açıklıyor, ma’zurdur! Ya Ercilasun hoca?
Bir dilci olarak CHP liderinin konuşmasının normal, her ortamda kullanılabilir bir türkçe olduğunu söyleyebilir mi? Hani bazı sözlere “argo” denilir ya, hani bazı sözler hakaret maksatlı kullanılır ya?
Yoksa milliyetçilerin lügatinde böyle şeyler yok mu?
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.