Rusya faktörü
Suriye ihtilâlinin muhtemel sonuçlarını görebilen Rusya, dünyaya “ben de varım!” hatırlatmasını, sert üslûpla yaptı: Kremlin Sarayı karşısında mahut kocaman meydandan bir buçuk saat boyunca Medvedev’le Putin’i selâmlayan 20.000 askerini, korkutucu silâhlarla birlikte geçirdi. İkinci Cihan Savaşı’nda Almanya’yı yenmesinin 66. yıldönümü imiş. Bizim 30 Ağustos’umuz gibi bir bayram...
Rusya, silâh ve ordu gücü bakımından aralarında büyük mesafe bulunmasına rağmen hâlâ (yani 1945’ten bu yana) dünya 2.’sidir. Ama bu gücü ile Sovyetler Birliği’ni dağılmaktan kurtaramadı. 15 Soyvet cumhuriyetinin en kocamanı olan Rusya Federasyonu ile yetiniyor ki toprak büyüklüğü bakımından hâlâ dünya devletleri arasında 1.’dir. Türkiye ile beraber 2 Avrupa-Asya devletinden biridir.
Kremlin önünden geçen stratejik (yani kıt’alar arası) nükleer başlıklı füzeler ürpertici idi. Çin, her yıl askerî harcamalarını çok arttırarak, Rusya’nın yetişilemez askerî gücüne erişmek peşinde. Bu suretle Rusya’yı korkutup Doğu Sibirya’yı geri almayı düşünüyor!
2010 askerî harcamaları dolar olarak şöyle: ABD 698, Çin 119, İngiltere 60, Fransa 59, Rusya 59, Japonya 55, Suûdî Arabistan 45, Almanya 44, Hindistan 41, İtalya 37 milyar... Türkiye 16 milyar dolardır. Toplam dünya devletlerinin askerî harcamaları 1.630.000.000.000 (bir trilyon 630 milyar) dolardır. Bunun yüzde 43’ü Amerika’ya ait. Avrupa Birliği toplam askerî harcamaları Çin’inkinin hemen hemen 2 mislidir.
Çin’in Almanya ve Japonya gibi refah devletlerinin iki misli askerî bütçe oluşturması, daha büyük bir savaş gücü olduğunu göstermez. Suûdî Arabistan için aynı şey söylenebilir. Nükleer bir savaşın galibi zaten bellidir. Asya’da klasik savaşın büyümesi hâlinde keza bellidir. Ama böyle bir savaş çok uzayabilir. Orta Doğu ve Orta Asya güneyinde büyük sınır ve rejim değişiklikleri beklenir.
Rusya’nın muazzam Türk ülkelerini sömürmeyi, Avrupa devletlerinden tam yarım asır sonra bırakması, Türk âlemine çok büyük zarar verdi. Artık Rusya ile komşu bile değiliz. Türkiye, Karadeniz’in bütün güney sahillerindedir. Rusya bize denizin kuzeydoğusundan bakıyor. Rusya ile ekonomik ilişkilerimiz süper. Fakat enerjide bağımlı olamamamız dikkat gerektiriyor. Özetle Rusya, Türkiye için, şu veya bu bakımdan, 19. asırdaki kadar ağırlıklı bir konu... Şimdi Rusya, komünizm belâsı ile kaybettiklerini hızla telâfi için zaten mensubu bulunduğu Avrupa kültürüne adapte olmaya çalışıyor.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.