Yılmaz Öztuna

Yılmaz Öztuna

Suriye’yi görüştüler

Suriye’yi görüştüler

Başbakan Sayın Tayyip Erdoğan, ABD’nin Ankara büyükelçisi Francis Ricciardone ile Suriye hakkında 50 dakika görüştü. Suriye sorununu Türkiye’nin nasıl gördüğünü anlattı. Dolayısıyla stratejik müttefikimiz Amerika’ya izlenecek yolu gösterdi. Büyükelçi, Başbakanımız’ın söylediklerini derhal Başkan Obama’ya bildireceğini açıkladı.
Tabiatiyle Amerika ve Türkiye, Suriye’ye farklı açılardan bakarlar. Biz Suriye ile burun burunayız. Selçuklu ve diğer dönemlerimiz dışında yalnız Osmanlı devrinde tam 402 yıl (1516-1918) birlikte yaşadık. 1918 sonunda Haleb eyaletimizin kuzey sancakları (illeri) Türkiye’de, güney sancakları Suriye’de kaldı.
Ancak Ankara ile Washington arasında Avrupa Birliği’nin de katıldığı bir ortak görüş vardır ki, zaten konunun özünü oluşturuyor, şudur: Suriye çok acil çağdaş ve demokratik reformlara şiddetle muhtaçtır. Aksi takdirde halk gösterilerinin komşu ülkelere sıçraması ve ihtilâle dönüşmesi kaçınılmazdır.
Sayın Erdoğan, Beşar Esad’ın acele reformlar yaptığı takdirde yerinde bırakılmasını (yani eski eylemlerinden dolayı sorgulanmamasını) öğütlüyor. Bölgenin diğer önemli devleti İran’ın da aynı fikirde bulunduğunu vurguluyor. Amerika’yı, İran’ın da işe karışacağı üzerinde uyarıyor. Amerika’nın Esad’ın çekilmesini resmen isteyeceği anlaşılıyor. Ancak bu hususta Türkiye ile aynı paralelde hareketi tercih ediyor. Bir devletin, bir devlet başkanının çekilmesini istemesi, casus belli (savaş sebebi) sayılır, o devlete harb ilânı demektir.
Ancak Suriye’yi, yüzde 7 azınlıktaki bir mezhebin oluşturduğu cunta yönetiyor. Son hafta içinde Suriye’nin çeşitli yerlerindeki otokton (yani Suriyeli) Türkmen denen Türkler’in gördüğü zulüm, büyük cinayettir. Türkiye’de gittikçe büyüyen yankılar yapacaktır. PKK’nın Suriye’ye davetini keza unutmuyoruz.
Cuntanın, sonu geçmişinin sorgulanması ile mahkemede bitecek bir reforma yanaşması imkânsızdır. Suriye sorunu safha safha gelişecek ve cunta, benzerleri gibi dağıtılacaktır. Totaliter yönetimlerin evrensel sonu böyle olur. Kardeş Suriyeliler elbette hür seçimle yöneticilerini seçecek ehliyet, şuur ve kültüre sahiptir. Azınlık vesâyetini benimsemesi mümkün değildir.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yılmaz Öztuna Arşivi