İki portre...

İki portre...

Bugünkü yazımda Türkcell Süper Lig’inde top koşturan 2 önemli futbolcudan bahsetmek istiyorum..
Birincisi; Fenerbahçe’nin başarılı golcüsü, Semih Şentürk..
Biliyorsunuz yıllardır yedek kaldığı için ismi “nöbetçi golcü”ye çıktı Semih’in!.. Altyapıdan yetişti.. 7-8 yıldır da Fenerbahçe’de.. Henüz futbolunun baharında.. Daha 24 yaşında.. Bu sezon Kezman’ın sakatlanmasıyla sürekli oynama şansını yakaladı.. Ardından da performansı yükseldi ve takımının en golcü futbolcusu oldu..
Semih, ligde bu sezon 10’u ilk onbirde olmak üzere 12 maçta forma giydi.. Şu ana kadar toplam 9 gol kaydetti ve “gol krallığı” sıralamasında da 10 gollü Trabzonsporlu Gökdeniz’in ardından ikinci sırada..
Tabii, gösterdiği başarı Fatih Terim’in de gözünden kaçmadı, Semih’i Milli Takım’a çağırdı Terim ve çok kritik maçlarda oynattı..
Semih’in bir başka başarısı ise derbi maçlarında boş geçmemesi..
Fenerbahçe’nin 11. haftada Beşiktaş ile oynadığı ve 2-1 kazandığı derbi maçta takımının 2. golünü kaydeden Semih, önceki hafta oynanan Galatasaray derbisinde de takımının ilk golüne imza atttı..
Ve de geçtiğimiz hafta, Fenerbahçe’yi adeta ipten alan yine Semih oldu.. Gençlerbirliği’ne attığı 2 şık golle takımının zirveye bir kere daha yapışmasına vesile oldu..
Evet, Semih’i futbol yönünden başarılı buluyorum.. Bulmasam yazımda böylesine yer vermem.. Ama Semih’in başarılı bulduğum başka bir tarafı daha var.. Bu tarafı golcülüğünden de önemli.. Nedir o?.. Futbolu, centilmence, dostça ve kardeşane duygular içinde oynaması.. Esas mühim olan yön bu.. Kolay kart görmüyor.. Artistlik yapıp başkaları gibi “penaltı dilenciliği” yapmıyor!.. Rakibine dirsek atmıyor.. Vurdulu kırdılı pozisyonlara girmiyor.. Kısacası; futbolu helalinden oynuyor..
İnanıyorum ki, Semih’i Fener’in dışındaki takımların taraftarları da seviyor..

İkinci örneğimiz ise Galatasaray’ın genç yeteneği Arda.. Ayaklarına son derece hakim, ayrıca futbolu aklıyla oynayan bir klâs futbolcu..
Amma, vaziyeti coğrafyasına baktığımızda durum negatif.. Daha 20 yaşında olmasına rağmen, ne büyük dinliyor ne de küçük!.. Şımarıklıktan olsa gerek, herkese postasını koyuyor..
Son Sivasspor maçında hocası oyundan aldı diye bastı isyanı.. Sahada Servet’le mahalle ağzıyla münakaşa etmesi çok ayıp!.. Ardından oyundan çıkarken hocası Feldkamp’a yaptığı el kol hareketleri..
Galatasaray yönetiminden bir Allah’ın kulu çıkıp da bu çocuğa; “Peki be yavrum, sen kimsin?.. Galatasaray’dan büyük müsün?.. Galatasaraylı Arda olmasaydın, kim tanırdı seni?.. Sürünür giderdin..” demiyor..
Bari biz Arda’ya bir ağabey tavsiyesi yapalım.. “Ne oldum delisi olma Arda!.. Futbolcunun şahı olup da ayağı kayan, ardından da unutulup giden, nelerini biliyorum.. Şimdi bir dilim ekmeğe muhtaçlar.. Ayağını denk al.. Terbiyeli ol.. Büyüklerine saygılı, küçüklerine şevkatli ol..
Yoksa; değil futbolcu, kral olsan para etmez, havagazı olursun..”

TURİNG OTOMOBİL KURUMU TEŞEKKüR ETTİ..
Dr. Uğur İbrahimhakkıoğlu imzasıyla Türkiye Turing Otomobil Kurumundan bir teşekkür faksı aldım.. Uğur Bey, Türkiye Turing ve 0tomobil Kurumu Başkanı, aynı zamanda da çelik Gülersoy Vakfı Başkanvekili..
Yurt içi-yurt dışı seyahatlerim üst üste geldiği için bu faks elime geç ulaştı.. 27 Kasım tarihinde “Bu Şehir Kimin” başlıklı bir yazı yazmıştım.. Ve o yazıda Aziz İstanbul’umuzu konu etmiştim.. İstanbul’daki 550 yıllık Türk varlığının tapuları olan ecdat yadigârı eserlere sahip çıkılması gerektiğinin altını çizmiştim.. Bu münasebetle de İstanbul âşığı rahmetli çelik Gülersoy’un İstanbul için yaptığı çalışmalardan ve verdiği röportajdan da misaller vermiştim..
Uğur Bey, anlaşılan, bizim gibi, çelik Gülersoy gibi, bir İstanbul sevdalısı.. Yazıyı okumuş ve sağolsun bize iltifatta da bulunmuş.. Faksın sonunda da şu ifadelere yer vermiş; “İstanbul’umuzda ay yıldızlı bayrağın ebediyyen dalgalanacağı inancı ve güveni içindeyim..” Ve ardından da selâm, sevgi ve saygılarını sunmuş..
Biz de çelik Gülersoy Vakfı Başkanvekili ve Türkiye Turing 0tomobil Kurumu Başkanı Uğur İbrahimhakkıoğlu’na selam ve muhabbetlerimizi yolluyoruz..
Allah (cc) bizi, “Gecesi sümbül kokan, Türkçesi bülbül kokan, İstanbul”dan ayırmasın ve hizmetinde eylesin!..


Önceki ve Sonraki Yazılar
Arşivi