ABD’yle her şeyiz, ABD’siz hiçbir şeyiz!
- Lütfü Bey; eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ, yeni yayınlanan kitabında, 80 bin Amerikan askerinin topraklarımıza yerleşip buradan Irak’a saldırmasına izin verecek olan 1 Mart 2003 Tezkeresi’nin Meclis’te reddedilmesinin büyük hata olduğunu söylüyor. Eğer 1 Mart Tezkeresi kabul edilmiş olsaydı Amerika’yla birlikte Kuzey Irak’a gireceklerini ve PKK’yla daha rahat mücadele edeceklerini belirtiyor. Siz onun bu görüşlerini nasıl değerlendiriyorsunuz?
- İlker Başbuğ’un bu görüşlerini dile getirdiği kitabının yayınlanmasının ardından eski Genelkurmay Başkanlarından Hilmi Özkök de aynı görüşte olduğunu söyledi. Genelkurmay Başkanlarımızın bu yaklaşımı akla şunu getirdi. Anlaşılan bu Genelkurmay Başkanlarımız Amerikasız hiçbir şey yapamıyorlar. Bir şey yapmak için ille de Amerika’yı arkalarına almak istiyorlar. Hadi anladık, Türk subaylarının başına çuval geçirip onları ite kaka götüren Amerika’ya karşı hiçbir şey yapamıyorlar. Hadi anladık, kendileri isteseler de Amerika istemedikçe askeri darbe de yapamıyorlar. Ama daha düne kadar “Bunlar bir avuç çapulcu; bunları bir kaşık suda boğarız” dedikleri PKK’ya karşı da mı tek başlarına mücadele edemiyorlar? Onun için mi Kuzey Irak’a Amerikan askerleriyle birlikte girmek istiyorlar? Neymiş? Eğer 1 Mart Tezkeresi Meclis’te kabul edilseymiş, Amerika’yla birlikte Kuzey Irak’a gireceklermiş. Demek ki bunlar için 1 Mart Tezkeresi’nin kabul edilmesiyle topraklarımızın Amerikan kışlalarıyla donatılacak olması hiç önemli değilmiş. Demek ki bunlar için Amerikan işgal güçlerinin Türkiye’ye yerleşmesi hiç önemli değilmiş. Peki sizin için emperyalist işgal güçlerinin topraklarımıza yerleşmesi önemli değilse, sizin için önemli olan ne? Ve de sizin öneminiz ne? O zaman yüzlerce generali, binlerce subayı niye besliyor Türkiye? Bu Genelkurmay Başkanlarının bunu düşünmelerini isteriz. Onların adeta “Amerika’yla her şeyiz, Amerikasız hiçbir şeyiz” anlayışında olmalarını istemeyiz!
BOZKURTLAR OLDU YOZKURTLAR!
- MHP yöneticilerinin seçim öncesinde evlilik dışı seks görüntülerinin ortaya çıkarılmasını, bu partinin sözcüleri, “Başını ABD’nin çektiği okyanus ötesi güçler MHP’yi Meclis dışında bırakmak için bu görüntüleri ortaya döktüler” şeklinde yorumluyor. Sizin bu konudaki yorumunuz nedir?
- MHP’nin kurucusu Alparslan Türkeş’in 27 Mayıs darbesinin sözcüsü olarak yaptığı açıklamada, ABD’ye, NATO’ya bağlılığını ilan ettiği bilinmektedir. Yine Alparslan Türkeş’in NATO ülkelerinde ABD karşıtlarının yok edilmesi için ABD ve derin devletçe örgütlenen kontrgerillanın kurucularından olduğu da bilinmektedir. Ve yine 12 Eylül darbesi öncesinde ABD karşıtlarının yok edilmesi için MHP’nin ABD tarafından desteklendiği de bilinmektedir. Ha ABD’yle dün böylesine sıkı ilişkiler içinde olan MHP’nin bugün ABD’yle ilişkileri bozulmuş olabilir. Bugünkü MHP yöneticilerinin dediği gibi, ABD, MHP’nin Meclis’e girmesini kendi hesapları açısından sakıncalı görüyor olabilir. ABD’nin işine geldiği zaman desteklediklerini, işine gelmediği zaman nasıl yok etmek istediği tarihi bir gerçektir. Mesela işine geldiği için uzun süre desteklediği Irak Lideri Saddam’ı daha sonra nasıl yok ettiği dünyanın malumu değil midir? Ancak bu tarihi gerçek, MHP yöneticilerinin girdikleri evlilik dışı ilişkileri mazur gösterebilir mi? Kendisini milliyetçi-muhafazakâr parti olarak tanımlayan MHP yöneticilerinin, muhafazakâr ahlakla zıt böylesine yaşam tarzları, muhafazakâr seçmence hoş görülebilir mi? Yöneticilerinin yozlaşmış yaşam tarzlarına bakan millet, bozkurtlar partisi MHP’yi yozkurtlar partisi olarak görmez mi! Bırakın milleti, bugün Arzu Erdem gibi MHP’nin kadın milletvekili adayları da, “Evlilik dışı ilişkileri ortaya çıkan MHP yöneticileri istifa etmeselerdi, biz istifa ederdik” diyerek bu duruma tepki gösteriyor. MHP yöneticilerinin eşlerini aldatması, bu partinin kadın milletvekili adaylarından da tepki görüyor. Görülüyor ki bu aldatma olaylarının MHP’de yarattığı tahribat derindir. Çünkü millet, “En yakınını, eşini aldatan milleti de aldatır” diye düşünecektir. Hiç şüphesiz ki gizli kameraların yatak odalarına yerleştirilmesine en başta ben tepkiliyim. Ancak yatak odalarına gizli kamera yerleştirmek ne kadar ahlaksızlık ise, MHP yöneticilerinin eşlerini aldatmalarının da o kadar ahlaksızlık olduğunu görelim.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.