Yıllar yılı "Dünyanın bütün işçilerinin birleşmesi" umuduna sarılarak, gençliğini bu uğurda feda edenler...

Yani gerçekten emeğin hakkını savunanlar...

Gerçekten alın terine saygı duyanlar...

Gerçekten idealist olanlar...

Dünyanın bütün darbecilerinin yargılanmasına da itiraz etmezler.

Ne itirazı! Bunun için mücadele bile ederler.

Katkısız, hormonsuz, gdo'suz şekilde idealine sahip çıkanlardan bahsediyoruz.

İki kuruşluk çıkar uğruna dünya görüşünden çark edenlerden değil.

*

Yeryüzündeki bütün işçilerin birleşmesi gibi dünyanın bütün darbecilerinin yargılanması da boyumuzu aşar.

Orası kesin.

O halde kendi ülkemiz çapında düşünelim.

Kaç darbe oldu bizde ve kaç darbeciyi yargılayabildik?

*

Referandum boş yere yapılmadı.

Milletçe oy kullandık, darbecilerin yargılanması konusunda kararımızı verdik.

Ve şimdi önümüzde yakın tarihimizle yüzleşmek gibi bir fırsat var.

12 Eylül darbecileri birer birer hayata veda ediyor.

Geç kalındı tabii; bugüne kadar kırk defa yargılanmış olmaları gerekiyordu.

*

Ama fark etmez.

Hepsinin tek tek mahkemede görüşülmesi, karara bağlanması şart.

Ölmüş de olsalar, yaşıyor da olsalar, yargılanmaları ve tarih nezdinde hesap vermeleri, geleceğimiz adına bir mecburiyet.

Sadece 12 Eylül değil, 27 Mayıs, 12 Mart, 28 Şubat ne varsa!

*

Aksi halde, yılın bütün günleri dolacak.

*

12 Eylül darbesinin başındaki Kenan Evren, diğer darbedar Tahsin Şahinkaya'yla birlikte ifade için çağrıldı.

Şahinkaya, zamanın Hava Kuvvetleri Komutanı'ydı.

Diğerlerine çağrı yapılamadı, ömürleri yetmedi.

Haberlerden öğreniyoruz ki "Evren nasıl ifade verecek" diye yetkililer birbirine sormakta.

Öyle uzun boylu tartışılacak bir konu değil bu.

Ağzıyla versin.

*

Tamam, yaşı ileri; yürümekte zorlanıyor vs.

Burada mesele Evren'in veya Şahinkaya'nın şahsıyla ilgili değil.

İfade vermenin, yargı sürecinin sembolik bir yönü var.

Hatta bu sembolik tarafı, daha ağır basar.

Kimsenin "Evren'i hapse tıkalım" diye bir derdi bulunduğunu düşünemeyiz.

Ceza alsa bile affedileceği şimdiden belli.

Yargılanmasını isteyenler arasında, onun naçiz vücuduyla ilgilenen olduğunu sanmıyorum.

O yüzden daha önce söylediği "yargılanırsam kafama sıkar giderim" sözünü tutmasına da gerek yok.

Burada asıl yargılanacak olan darbeci zihniyet.

Ötesi hikâye.