LütfüOflaz'la Sohbet

LütfüOflaz'la Sohbet

Yapılmış darbenin davası olur!

Yapılmış darbenin davası olur!

- Lütfü Bey; 12 Eylül darbesinin başı olan dönemin Genelkurmay Başkanı Kenan Evren, savcılıkça sorgulanıp ifadesi alınacak. Nasıl yorumluyorsunuz bu gelişmeyi?
- 12 Eylül darbesinin en azgın günlerinde hukuksuz yargılamaların, işkencelerin, idamların son bulması için kelleyi koltuğa alıp askeri hükümetin Adalet Bakanı’nın makamını basmak gibi bir eylem gerçekleştirmiştim. Adalet Bakanı’nın yüzüne karşı, “Gün gelecek devran dönecek, darbeciler hesap verecek” demiştim. İşte, darbeci başı Kenan Evren’in savcılıkça sorgulanıp ifadesinin alınacağını duyduğum anda bu eylemim aklıma geldi. Ve işte, darbe yapanların hesap vereceği günler çok geç de olsa nihayet geldi. Ancak bugüne gelene dek darbecilerin avukatlığını yapanlar hep “Darbecilerden hesap sorulamaz” demişlerdi. Darbecilerden hesap sorulmasını engelleyen 12 Eylül Anayasası’nın geçici 15. maddesi referandumda halkın oylarıyla kaldırıldığında da, “Zamanaşımı nedeniyle darbecilerden hesap sorulamaz” demişlerdi. Bütün dünyada geçerli olan evrensel hukuk, “Darbeciler insanlığa karşı suç işlemişlerdir; insanlığa karşı işlenen suçlarda zamanaşımı olmaz” demesine rağmen, onlar bunu iddia etmişlerdi. Ancak Kenan Evren gibi 12 Eylül darbesinin baş sorumlularının şimdi savcılıkça sorgulanıp ifadelerinin alınacak olması, onların darbecilerden hesap sorulamayacağı iddiasını çürütüverdi. Geç de olsa, güç de olsa darbecilerden hesap sorulabilirmiş demek ki. Elbette bu gelişme, yaşı 90’a gelmiş darbecileri hapse atmaktan çok, darbeci zihniyete darbe vurması açısından önemli. Darbe yapmaya kalkışacaklara bir gün bunun hesabını vereceklerini öğretmesi açısından önemli. Ayrıca hani, “Yapılmış darbenin hesabı sorulmuyor, yapılmamış darbenin hesabı soruluyor” diyen Ergenekon, Balyoz gibi davaların savunucularının bu iddialarını çürütmesi açısından da önemli. Kim demiş yapılmış darbenin hesabı sorulmaz diye? Kim demiş yapılmış darbenin davası olmaz diye? Bakın Yunanistan, Arjantin, Şili gibi dünyada darbelere maruz kalmış ülkelere. O ülkelerde yapılmış darbelerin davası oldu da çoktan bitti bile. O darbelerin baş sorumluları çoktan hesaba çekildi, hapse gönderildi bile. Yapılmış darbenin davası olur! Dünyada oluyor da Türkiye’de neden olmasın?
ADALETSİZ SEÇİMDEN ADALETLİ NETİCE ÇIKMAZ!
- Genel seçime bir hafta kaldı; seçimle ilgili son değerlendirmelerinizi bizimle paylaşır mısınız?
- Tüm tahminler gösteriyor ki seçimin birincisi, ikincisi, üçüncüsü belli. Kimin hükümet, kimin muhalefet olacağı da belli. Seçimin aşağı yukarı belli bu neticesini geçelim. Seçimin bir başka neticesinden söz edelim. Öncelikle şunu söylemeliyim ki, adaletsiz seçimden adaletli netice çıkmaz! Yarış adaletsizse, onun sonucu adaletli olamaz! Bakın seçimlerde milletin her çeşit görüşünü temsil eden pek çok parti yarışıyor. Oysa bu partilerden AKP, CHP, MHP’ye devletin hazinesinden trilyonlarca lira yardım verilirken, diğer partilere bir kuruş yardım verilmiyor. Bu yıl devletin hazinesinden AKP’ye 186,5 trilyon, CHP’ye 83,6 trilyon, MHP’ye 57,1 trilyon verilirken, diğer partilere bir kuruş yardım verilmiyor. Adalet mi bu? Dört dörtlük bakılıp beslenen, sağlığı dört dörtlük olan yarışçılarla, iki kolu iki bacağı kesik yarışçıları aynı yarışta yarıştırmak değil mi bu? Böyle bir yarışın neticesi adaletli olur mu? İnsaf yahu! Hiç değilse partilerin milletten aldıkları oy oranında devlet yardımı alması gerekmiyor mu? Diyelim ki bir parti milletten yüzde 3 oranında oy alıyorsa ona yüzde 3 oranında, diğer parti de yüzde 43 oranında oy alıyorsa ona yüzde 43 oranında devlet yardımı verilmesi gerekmiyor mu? En azından bunun yapılması gerekir ama bu da yapılmıyor. Böylesine adaletsizliğe, dünyada olmayıp da ülkemizde olan yüzde 10 seçim barajı gibi bir başka adaletsizliği de eklediğinizde adaletsizlik katmerleşiyor. Yüzde 10 seçim barajı yüzünden milletin görüşleri Meclis’te adaletli temsil edilmiyor. Yüzde 10’dan az oy aldığı için Meclis’e giremeyen partilerin oyları da Meclis’e giren partilere gidiyor. Böylelikle Meclis’e giren partiler haklarından çok daha fazla milletvekili kazanmış oluyor. Yani Meclis’e giren partiler diğer partilerin hakkı olan parayı da, oyları da alıyor. İşte, ülkemizdeki seçim yarışı böylesine haksız, adaletsiz koşullarda yapılıyor. Onun için diyorum ki, adaletsiz seçimden adaletli netice çıkmaz! Yarış adaletsizse, onun sonucu adaletli olamaz!

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
LütfüOflaz'la Sohbet Arşivi