Bundan iyisi, Şam'da demokrasi
Kılıçdaroğlu'na haksızlık yapmayalım. Başarısız olduğunu iddia etmek düpedüz bühtandır.
Kemal Bey başarılı, CHP başarısız!
Öyle bir seçim yapıldı ki herkes kazandı.
Son yıllarda sıkça kullanılan "kazan kazan" yöntemi tuttu gibi.
Burada dört tanesi bir arada.
Kazan, kazan, kazan, kazan.
*
AK Parti kazandı, oylarını 47'den 50'ye çıkardı ve üçüncü defa hükümet kurma hakkına sahip oldu.
CHP kazandı, milletvekili sayısını çoğalttı.
MHP kazandı, barajın altında kalacağını iddia edenleri utandırdı ve çok üzerine çıktı.
BDP kazandı, beklediklerinin üzerinde milletvekili ile Meclis'e girdiler.
Daha ne olsun?
Bundan iyisi, Şam'da demokrasi!
*
Bu seçimin en şık yanı ise temsil kabiliyetinin yüksek oluşu.
Siyasî görüşlerin, yüzde 95 civarında parlamentoda temsil edildiğini görüyoruz.
Çıtası yukarıda baraja rağmen, Meclis dışında kalan oran düşük.
Önceki seçimlerden daha demokratik bir tablo.
*
CHP içinden yükselen eleştirileri de saygıyla karşılamak gerekir.
Beklenen manzara.
Meclis'te muhalefet yapmakta her ne kadar başarısız olsalar da, "parti içi muhalefet" söz konusu olduğu zaman, burada başı çeken parti her zaman CHP'dir.
"Kurultay kurultay" sesleri, orada klasik koro sayılır.
Genel Merkez yakınlarından geçenler, her dönemde duyarlar o sesleri.
*
Bize göre CHP muhalefet etme konusunda başarısız olsa da seçmen nezdinde öyle olmamalı ki her seçimde muhalefet görevi veriyor.
"Çok iyi muhalefet yapıyorsunuz, devam!"
*
Seçimden üç gün sonra, eskiden beri tanıdığım iki CHP'li ile karşılaştık.
Karaoğlan döneminden beri başka bir partiye oy vermişlikleri yoktur.
Baktım, çardaklı kahvenin gölgesinde oydaş oydaş oturuyorlar.
Tanımasam, Karadeniz'de gemileri batmış sanacağım.
"Selam oydaşlar!"
"Aleykümselam yandaş!"
*
İkisinin de yüzü asık.
Küs gibi oturmuş, uzaklara bakıyorlar.
Uzakta görünen de Boğaz manzarası değil, otobüs durağı ve bir cami; Sinan eseri.
"Nedir bu vaziyet?"
"Daha ne olsun? Otuzu bile tutturamadık."
*
Teselli etmek zor öyle durumlarda.
Ne yaparsın, ölenle ölünmez desek, yakışık almayacak.
Çıkmadık candan ümit kesilmez sözü de boş.
"Milletin takdiri" dedim, "seçmen böyle istedi, zaten araştırmalarda da belliydi böyle olacağı."
"Yok be arkadaş, iktidar beklemiyorduk zaten. Hiç değilse yüzde otuzu yakalasaydık."
*
Biri konuşuyor, öteki lafa hiç karışmıyor.
Sadece arada bir "ooy, oy" deyip soluklanıyor.
Kemal Bey'in "Oydaşlık" dediği bu mudur yoksa?
Seçimden önce "Ben oydaşa oydaş demem, oydaş benim olmayınca!" demedi ki, sonraya bıraktı.
Böyle bir buluş, kampanya sırasında olmalıydı ki, görecektiniz siz oy patlamasını, oydaş patlamasını!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.