Hasret bitti. Yuvana hoşgeldin Eskişehir!..
Eskişehirspor.. Kırmızı Şimşekler.. Bir zamanlar Anadolu’nun gerçek yıldızıydı.. özellikle 1970’li yılların başında fırtına gibi esiyordu.. Ne takımdı o yıllardaki Eskişehirspor?..
Sırası gelmişken hatırlatayım o muhteşem kadroyu.. Kaleci Mümin.. Gerçekten kedi kaleciydi.. Plonjon ustasıydı.. Devam edelim; İlhan, Abdurrahman, Kamuran, İsmail, Nuri, Nihat, Abdülvahap, Fethi, Burhan, Ender..
Ardından da tribünler adeta gürlerdi; “Filelere gönder!..”
Fenerbahçe’nin bu sezon Avrupa Şampiyonlar Ligi’nde elediği Sevilla’yı yıllar öncesinde eleyen takım Eskişehirspor’du.. 0 zamanların güçlü Sevilla’sının Eskişehispor’a 3-1’lik skorla boyun eğdiğinde tarihler 16 Eylül 1970’i gösteriyordu.. Ve daha nice Avrupa takımlarını eli boş gönderdi Eskişehir’den Kırmızı Siyahlılar..
Birinci Lig’de şanla şerefle geçen uzun bir süre.. Daha sonra ise Birinci Lig’den düşüş!.. Derken, “gayya kuyusu” olan alt kümelerde verilen kurtulma mücadelesi..
Ve 12 yıllık süren hasretin bitişi..
Evet dostlarım, Kocaelispor ve Antalyaspor’dan sonra Süper Lig’e yükselen 3. takım Eskişehirspor oldu..
Aslında Eskişehirspor bu yükselişi Play-Off mücadelesine girmeden de yapabilirdi.. Ancak koskoca sezonda çok puan kaybetti.. Adeta puan hovardalığı yaptı.. Tabii, artık ne söylense boş.. Neticede Süper Lig’e çıktı ya!..
Play-Off’un ilk maçında Diyarbakırspor’u penaltılarla geçti Eskişehirspor.. Final müsabakasını ise dinamik bir takım olan Boluspor’la yaptı..
Dramatik bir maç oldu.. Maçı Boluspor da alabilirdi.. Bolu’nun 3 topu direkten dönmese, hakem Selçuk Dereli, maçın henüz 2. dakikasında Bolusporlu Erhan’ı oyundan atıp Kırmızı-Beyazlı ekibin kolunu kanadını kırmasa, kısacası Boluspor maçı “11’e 11” tamamlayabilse, Eskişehirspor Süper Lig biletini belki de alamazdı..
Bir şey daha var.. Selçuk Dereli’nin artık düdüğü bırakması lazım.. Zira, çok takımın ahını alıyor.. Süper Lig’de bu yıl başarısızdı.. Bu maçta da kırmızı kart gösterdiği pozisyon tartışılabilir.. Böyle hayati bir maçta, üstelik maçın başında, kırmızı kart ağır bir karar!.. Evet, pozisyon sertti.. Fakat kırmızı ağır kaçtı.. Sonra da dikkat ederseniz ipin ucunu kaçırdı.. Bu sefer Eskişehirspor’un yüzde yüz penaltısını vermedi.. Başka bir ifadeyle vermeye korktu!.. Nereden eseceği belli olmayan bu tür hakemlerin artık liglerimizde yeri olmamalı..
Şimdi ne oldu?.. Bolusporluların nefretini kazandı Dereli.. Neymiş?.. Bolusporlu Erhan, Eskişehirsporlu Sezgin’in ayağına basmış?.. Ne kadar basmış?.. ölçü ne?.. Bu pozisyon gibi nicelerine kart bile göstermediği maçları hatırlıyorum Dereli’nin!.. Şimdi herkes neler neler konuşuyor.. Milletin ağzı torba değil ki büzesin!.. Bu maçla alakalı ne yakıştırmalar yapılıyor hakem beye, haberi var mı acaba?..
Neyse, bu tür cümlelerle Eskişehirsporlu kardeşlerimin keyfini kaçırmayayım.. 0nların herhangi bir su-i taksiri elbette yok!.. çıktılar, aslan gibi mücadele ettiler ve 2-0 kazanarak mutlu sona ulaştılar..
Yalnız açık ve net belirtmem gerekir ki, Boluspor’un bu şampiyonada epeyce sempatizanı oldu.. Ve yine pek çok kişi, “Yazık oldu Bolu’ya” diyor..
Peki, ya Sakaryaspor?.. 0 da bu ligde “puan dağıtma makinesi” olarak yerini aldı.. Sakarya takımı çok rahat bir biçimde, belki de rakiplerine 8-10 puan fark atabilecekken neticeye ulaşamadı.. 0 da işi penaltılarla kaybeden taraf oldu..
Bir başka penaltı mağduru Diyarbakırspor’du.. Tıpkı geçen yıl olduğu gibi Play-Off oynadı Diyarbakır ve yine elenen takım oldu.. Bir başka ifadeyle, Diyarbakırspor makûs talihini bu yıl da kıramadı..
Evet değerli dostlarım; Eskişehirspor’u şampiyonluğundan ötürü kutluyorum..
özlemiştik Eskişehir’i..
Umarım asansör takım olmazlar..
Kalıcı olurlar..