Daha fazla germeyin ve yormayın
> Çevremiz açlık ve hürriyet isyanlarında iken bizde icranın başında çalışkan ve güvenilir simaların olması büyük talihtir.
> Washington, DC
Gerçek kişiler bilerek veya bilmeyerek yanlış yaparlar. Tüzel kişilerse yönetim organları veya temsilcileri marifetiyle hataya sürüklenirler...
Türkiye, çok başarılı bir seçim sürecinden sonra iki siyasi partinin yönetim organları tarafından işlenmiş olan abes üstü abes hatalarla dünya gündeminde. Tezatları yaşıyoruz, seçimlerimizdeki muvaffakiyet için ‘bravo!’ diyen dünya, seçim sonrasındaki bu boykot, grev, eylem, protesto... adı her ne ise o inatlaşmaya da ‘hayret!’ diyor. Yüzde 11’lik bir kalkınma hızını yakalayan dünya devleti bir Türkiye’de cüce politik taktikler yol kesmekte...
Bu üslubun mutlaka terk edilmesi gerekir. Ülkenin daha fazla gerilmemesi, daha fazla zaman kaybedilmemesi şart. Hatip Dicle’nin yargı kazasının tedavi edilmesi lazım. Bunun için iktidar, BDP’ye yardımcı olmalıdır. CHP’ye gelince. CHP kendi yaptığının cezasını çekiyor. Risk almış ve büyük davalar sanıklarını aday göstermiştir. Daha o günden seçim sonuçlarına rağmen tahliye olmayabileceği belliydi. Şimdi iki ihtimal var. Mahkeme gelecek celselerde tahliye kararı verebilir veya mahkumiyet kararı verir ve dolayısıyla bu vekillerin meclise girmeleri mümkün olmayabilir.
Siyasette 24 saat uzun bir zamandır. Bu meselede düne takılıp kalmanın zarardan başka hiçbir faydası, hatada ısrarın anlamı yoktur. BDP vekilleri Ahmet Türk ve Şerafettin Elçi, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile görüşmelerinden pozitif enerji almış olarak, çok memnun çıktılar. İktidarın da yardımcı olmasıyla o ihtilafın çözümü mümkün olacaktır. Diğerindeyse çaresiz mahkemenin ara veya nihai kararı beklenecektir.
Bugün yeni bir gün, dem bu dem olmalı. TBMM, başkanını bugün seçiyor. Meclisimizin uzlaşmacı ve tecrübeli bir başkanının olması önemlidir. Daha seçilmeden pazartesiden itibaren yeni bir sayfa açma çağrısı yaptı. Muhalefet de bu isimden memnundur. Böylece, Türkiye Cumhuriyeti’nin başında uzlaşmacı, itidal sahibi Abdullah Gül isminde bir Cumhurbaşkanı ve TBMM’nin başında da uzlaşmacı ve itidal sahibi bir Başkan oluyor. İcranın başında ise ‘ustalık dönemim!’ diye kendi sözüyle kendini daha büyük muvaffakiyetlere mahkûm eden Recep Tayyip Erdoğan diye bir Başbakan bulunuyor.
Başbakan da, meclis başkanı seçiminden sonra ‘Ustalık Hükümeti’ni açıklayacak. İlk defa bir hükümet bu isimle anılıyor. Fırtına gibi esmekten başka yolları yoktur. Çevremiz açlık ve hürriyet isyanlarında iken bizde devletin, meclisin, icranın başında çalışkan, güvenilir ve inanılır simaların olması büyük talihtir.
Talihsizlik CHP’de.
Problem ana muhalefet partisinde.
Takma akılla yedi adım gidilir. Bu parti Demirel’in ödünç aklıyla buraya kadar gidebilirdi. Şimdi, CHP yönetimi hatasını görüp Türkiye ile barışmalıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.