Türkiye büyüdükçe düşman uyumayacak
Zaferler kurbansız olmaz. Zafer sadece cephede değildir. Eğer, daha bir asır geçmeden yeniden Büyük Devlet mevkiine yükselip dünyada konuşulmaya başlanmışsan, apansız gelen bazı haberler, Kalaşnikof tarrakaları gibi yürekleri yaralar, ateşe verilen ormanlar gibi insanın içini kavurur...
14 Temmuz günü Türkiye, 13 şehit verdi.
O gün İslam âlemi gibi yurdumuz da Berat Kandiline hazırlanıyordu. O askerler ailelerine, aileleri onlara kandil tebrikleri göndereceklerdi. Buna fırsat verilmedi. Komandolar, kaçırılan askerleri arıyorlardı. Pusuya düşürülerek hem kurşunlandı ve hem de yakıldılar.
Fark edildi mi? Bu acı haber, dört olayla üst üste çakıştı:
Ankara’da AK Parti ve BDP hey’etleri BDP’nin TBMM’ye girmesi için müzakereler yapmaktaydı, Cumhurbaşkanlığında 42 zanlı ve tutuklu generalin emekliliği konuşuluyordu, sokakta spor olmaktan çıkmış kirli oyunlara dair şikeler tartışılıyordu, basında Danıştay’ın baş örtüsüne yeşil ışık yaktığı haberi okunuyordu.
Sonra 7 de teröristin öldürüldüğü öğrenildi.
O sıcak temmuz günü 13 eve ateş düştü...
Evet, doğru ama ateş, sadece 13 eve düşmedi.
Ateş, bu ülkede 20 eve düştü.
Eminiz ki o gün evladını kaybeden Türk analarının da Kürt analarının da birçoğu oruçluydu. Şehit evlerine dikkat edenler görmüşlerdir, anaların bazıları Türkçe bazıları Kürtçe ağıt yakıyordu. Yani şehit analarının bazısı Türk’tü, bazı Kürt’tü, yani şehitlerin bazısı Türk, bazısı Kürt asıllı Türk vatandaşı evlatlarımızdı.
Türkiye’nin 13 şehidi fakat maalesef 20 kaybı vardır. Bunu böylece görmezsek çıkış yolu bulunamaz.
Şu an dünyanın gözünde manzara nedir? ‘Türk gençleri birbirleriyle çatışmakta, birbirini öldürmekte.’ Ölen de öldüren de aynı T.C. kimliğini taşıyor. Hadiseye ‘hain teröristler’ hamasetiyle bakmak ânlık iç soğutmadır.
Her şey öncelikle Cumhuriyetin sivilleşmesi ve sivil Anayasa yapılmasını engellemek için. Dünyanın ilk 10 büyük devleti arasına girme hedefimizi ilan etmişiz. Kalkınmada dünya birincisi olmuşuz, öyleyse birileri bir şeylere engel olamıyor, sen onlara rağmen büyük işlere imzalar atıyorsun demektir.
Mesele, bir örgüt çapından çok fazladır.
Can alıcı iki soru şudur:
Malum örgüt bu kadar silahı nereden, nasıl ve ne zaman alır?
Cinayet karargâhı Kandil’in arkasında kimler var?
İki soru da araştırmacıyı aynı adreslere götürecektir.
Bu silah unsurunu iyi irdelemek lazım.
Kandil’in dokunulmazlığını iyi anlamak lazım.
Geriye çekilip soğukkanlı değerlendirmeler yapmak zorundayız.
Şehitlerimize rahmetler diliyoruz.
Türk’ü ve Kürt’üyle anaların acılarını paylaşıyoruz.
> Türkiye’nin 13 şehidi, fakat maalesef 20 kaybı vardır. Bunu böylece görmezsek çıkış yolu bulunamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.