Clinton ne dedi?
Amerika Birleşik Devletleri’nin Başkan’dan sonra ikinci önemli şahsiyeti olan Dışişleri Bakanı Hillary Clinton, Türkiye’de iki gün kaldı, mühim temaslar yaptı. Ne dedi? Bizi memnun etmek için ne varsa söyledi, hiç ihmal göstermedi. Ancak ikili temaslarında nasıl konuştuğunu bilmiyoruz.
Hillary Hanım, Başbakan Erdoğan’la Dolmabahçe Sarayı’nda ikili görüştü. Cumhurbaşkanı Gül ve Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile, Tarabya’da üçlü bir toplantı yaptı. Orta Doğu ve Suriye konuları ele alındı. Libya ve Suriye diktatörlerinin gitmeleri için Türkiye’den daha fazla baskı istedi. Ayrıca CHP lideri Kılıçdaroğlu, MHP’den Meral Akşener ve Kürtçü milletvekillerinden biri ile konuştu. Clinton ısrarla, Türkiye-ABD stratejik ittifakını vurguladı.
İstanbul’da Libya için yapılan konferansa gelen NATO genel sekreteri Rasmussen ile Başbakan Erdoğan’ın Dolmabahçe Sarayı’nda ikili konuşması da önemli. NATO’nun bizden istediklerinin ele alınması tabiidir.
Birleşik Arap Emirlikleri Dışişleri Bakanı Prens Şeyh Abdullah Nahayan, “Kaddafi halkını füzeler ve uçaklarla öldürdü, mutlaka def edilmesi gerekir” mealinde fikirlerini bildirdi.
Geçtiğimiz cuma, Suriye yönetimi ve Esad, ülkenin bütün şehirlerinde protesto edildi. Yalnız Şam’da 16 gösterici vurularak öldürüldü. Geçen hafta Hillary Clinton “Esad meşrûiyetini kaybetti, iktidarda kalması imkânsız” kesin ifadesiyle Amerika’nın tavrını belirlemişti.
Bu arada Fransa cumhurbaşkanı Sarkozy’nin sürpriz Afganistan ziyareti üzerinde fazla durulmadı. Fransa’nın Afganistan’da NATO emrinde 4.000 askeri var. Sarkozy bunun 1000’ini çekiyor. Nerede kullanacak dersiniz? Tahminim, kaçınılmaz gibi görünen bir Suriye müdahalesinde -tabii Amerika’dan sonra- 2. role tâlib olduğudur. İkinciliği İngiltere’ye, hele Türkiye’ye bırakmak gibi bir düşünceden nefret ediyor. Böyle bir müdahale için NATO kararı gerekli. Amerika, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’ne gitmeyebilir. Orada Çin ile Rusya’nın tavırları malûm. Bütün bunlar, Suriye’de iktidarın, üzerine, kalkmayı akıllarından bile geçirmeden oturanların serbest seçime razı olmayıp vatandaşlarını asıp kesmelerinden kaynaklandı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.