Vakitsiz iftar etmek
Güneş battı, vakit doldu zannederek iftar etmek: Orucu bozar, sedece kaza edilmesi gerekir. (İbn-i Abidin, 2/143)
Hz. Ebû Bekir (R.A.)nun kızı Esma (R.Anha) diyor ki: Bizler Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimizin hayatında yağışlı bir günde iftar ettik, sonra da güneş meydana çıktı. Bu, Esma (R.Anha) hadis-i şerifinin ravilerinden Hişam b. Urve'ye:
- Onlar, Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz tarafından bu günün orucunu kaza etmekle emredildiler mi? diye soruldu. Hişam:
- Kaza etmekten kurtuluş yoktur, yani ödemek lâzımdır, dedi. (Buhari, Savm: 45, Ebu Davud, Sıyam: 23, İbn-i Mace, Siyam: 15, Ahmed b. Hanbel, 6/346, Beyheki, Es-Sünenü'1-Kübra, 4/217, Darekutni, 2/204)
Hadis-i şerif: Güneşin battığını, iftar vaktinin olduğunu zannederek orucunu açıp, sonra güneşin batmadığını anlayan kişiye, o günün orucunun kaza etmesinin gerekli olduğuna delâlet etmektedir. Bu durumda olan kişiye keffaret gerekmez.
İftar yemeği vermenin mükâfatı
Ramazanı Şerif ayında ALLAH Teâlâ'nın rızası için iftar yemeği vermenin çok büyük mükâfatı vardır. Zeyd b. Halid el-Cüheni (R.A.) den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
"Kim bir oruçluya iftar yemeği verirse, kendisine onun sevabı kadar sevap verilir. Üstelik bu sebeple oruçlunun sevabından hiçbir eksiltme olmaz." (Tirmizi, Savm: 82, No:807; 3/171; İbn-i Mace, Siyam: 45; Darimi, Savm: 13; Ahmed b. Hanbel, 4/114,116,5/192) buyurmuşlardır.
İmsak vaktini geçirmek
Fecr-i sadıkın girmediği, imsak vaktinin dolmadığı zannedilerek yemek yemeğe devam edilse, fakat sonradan imsak vaktinin bittiği ortaya çıksa o günün orucu sadece kaza edilir, keffaret gerekmez. (İbn-i Abidin, 2/143)
Böyle durumlarda günün geri kalan kısmında Ramazan ayına hürmeten gene yemek yenmez, bir şey içilmez, oruç bozucu herhangi bir şey yapılmaz. Nasıl olsa kaza edeceğim diye buna riayet etmemek doğru değildir.
Kendi kendine gelen kusuntu
Kendi kendine gelip te önlenemeyen kusma orucu bozmaz. (Alemgir, el-Fetava'l-Hindiyye, 1/203-204) Ebu Hureyre (R.A.) den rivayete göre Hz.Peygamber (S.A.V.) Efendimiz:
"Oruçlu iken istemeyerek kusan kimseye kaza gerekmez. Kim de kendi isteği ile kusarsa, orucunu kaza etsin," (Ebu Davud, Sıyam:32, No: 2380, 1/724) buyurmuşlardır.
İstemeyerek kusmaktan maksad: Kişinin herhangi bir sebebiyeti olmadan, kusmuğun kendi kendine gelmesidir. Kendi isteğiyle kusmak: Parmak atmak ve saire gibi bir yolla isteyerek kusmaktır.
Hadis-i şerif, kendi kendine gelen kusmuğun orucu bozmadığını, ifade etmektedir. Çünkü kendiliğinden meydana gelen kusma hadisesinde ferdin bir kusuru bulunmamaktadır. Dolayısıyla kaza gerekmiyor. Ama isteyerek kusana kaza terettüp etmektedir.
Bu arada şunu da hatırlatalım ki: Ağıza gelen kusmuğun geriye gitmesi halinde oruç bozulur ve kaza icab eder. Binaenaleyh: Kendi kendine gelen kusma hadisesinde de, ağıza kadar gelen kusmuğun bir miktarının geriye gitmesi muhtemel olduğundan bu durumda da oruç ihtiyaten kaza edilse güzel olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.