Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Prof. Dr. Namık Açıkgöz

Barış dilini kullanacak son kuşak

Barış dilini kullanacak son kuşak

Kimse laf ebeliğiyle ve silah tarrakalarıyla bir şey halledeceğini, barış dilini bastıracağını sanmasın.
Bugün tabana yayılmış bir Türk ve Kürt düşmanlığı varsa, müsebbibi PKK’dır. PKK, Kürtlere de Türklere de düşmanlığı dayatmıştır. PKK dilinde “düşman” kelimesinin geçtiği her yere “Türk” kelimesini koyabilirsiniz. Açın sitelerini, görün... “Düşman, düşman askeri, düşman polisi, düşman öğretmeni, düşman memuru” ile doludur cümleleri... “Düşman askerini vurduk... Düşman karakolunu bastık... Düşman ajanını öldürdük...”
“Düşman” dediği, sensin, benim!... Kürtlerle hiçbir sorun yaşamamış cami cemaati, çöpçü, memur, aydın...
PKK bu dili kullanmaya başlayıncaya kadar, iki halk arasında düşmanlık olmamıştır. Düşmanlık dilinin silaha dönüşmesi ve binlerce insanın katledilmesi, sade vatandaşta bir gerilim yaratmış ve bazı akl-ı selimden uzak kişilerde de Kürt düşmanlığı ortaya çıkarmıştır. Yani, düşmanlık, düşmanlığı doğurmuştur.
Ve tabii ki, PKK’nın binlerce insanı katletmiş olmasıyla bu düşmanlık tabana mal olmuştur.
PKK, Kürt düşmanlığını Türklere dayatmış, sade vatandaşın bile alternatifli düşünme gücünü yerle bir etmiştir.
1984 yılına, yani PKK’nın silahlı kitle eylemleri başlatana kadar, bir Türk’te, Kürt düşmanlığı yoktu. Devlet kurumları ve hukukta bazı sorunlar var idiyse de, bu cumhuriyetin kuruluş yıllarındaki elitist-bürokrasinin sıkı tavırlarından ve bu tavırların daha sonraları gevşek bir şekilde yansımasından başka bir şey değildi. O kuşakların hatasının karşılığını, şimdi, ömründe hiç Kürt düşmanlığı yapmamış 20 yaşındaki Mehmetçik çekiyor.
Şehit edilen Mehmetçiklerin hiç birisinin, birey olarak Kürtlere düşman olduğunu hiç zannetmiyorum ama bir PKK’lı veya sempatizanı, varlık sebebini Türk düşmanlığına dayandırır.
Bugün “Kürt sorunu” 30 yıldır akan kanlar yüzünden, Türkiye kamuoyunun tamamına mal olmuştur. Bu soruna uzak kalan bir tane bile insan yoktur bu ülkede. Bu konu gündeme gelince, tüm beyinler ve kulaklar dikkat kesilir olmuştur.
Yapılacak olan, “Kürt sorunu” konusunda algıya açık hazır kamuoyuna, sağlıklı çözüm yollarının doğrudan ulaştırılmasıdır. Bu ortamda çözüm, barış dilini, savaş dilinden üstün kılmaktan geçer.
Barış ister gibi görünen PKK, asla barışa taraftar değildir. Çünkü savaştan beslenen PKK’lı rantçılar, barış ortamında ortada dımdızlak kalacaklardır. Barıştan korkmalarının sebebi budur. Bu yüzden sorun PKK’sız çözülmelidir.
Kürt sorununda “PKK’lı tekilcilik” yerine “PKK’sız çoğulculuk” yöntemi kullanılmalıdır. Teröre bulaşmamış ve PKK’ya muhalif sivil toplum kuruluşları ile Kürt aydınları doğrudan ve “göstere göstere” muhatap alınarak karşılıklı zayıf ve güçlü yönler gözden geçirilmeli, çözümler bunlara göre üretilmelidir.
Bu günler, çözüm üretme yollarının açık olduğu günlerdir. Çünkü henüz akl-ı selim sahibi ve devlet terbiyesi olan Kürtler hayattadır. Bu kuşak hayattan çekildiğinde, muhatap olarak, 30 yıllık terör ortamında yetişmiş ve hayatını silah ile birleştirmiş, barış dilinden uzak, savaş dilini kullanan kuşaklar kalacaktır. Savaş dilini ve düşmanlığı varlık sebebi olarak gören kuşakla da konuşulmaz...

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Prof. Dr. Namık Açıkgöz Arşivi