Suriye’de problem giderek ağırlaşıyor
Beşar el Esed ne yapıyor? Hakikaten ortada anlaşılmaz bir durum var. Bir aile reisi kendi hane halkını kesip doğrar mı? Bir devlet reisi de bunu yapamaz. Hama’da tarih önünde bir kere daha utandıracak manzaralar ortaya çıkınca Türkiye Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Şam’a gitti. Görüşme, diplomasi tarihine geçecek bir süreyle altı buçuk saat tuttu.
Bu süre zarfında dışişleri bakanımız meseleyi Suriye, Türkiye, bölge ve dünya ölçeğinde bütün cepheleriyle dile getirdi...
Ziyaretin üzerinden daha 24 saat geçmeden Suriye iktidarı, Hama’dan tanklarını çekti. Tankların çekilmesi Ankara ve ilgili her merkez ve herkese ‘oh’ dedirtti. Beşar Esed, üstelik dünya basınının Hama’ya girmesine de razı olmuştu .
Gerçi o tanklar çekilirken seslendirilen yorumlardan bazısı çok haklıydı. ‘Zaten ortada bir ölü şehir kaldı, tanklar çekilse ne olur, çekilmese ne olur?’ deniyordu. Çekilmenin verdiği memnuniyet esnasında bu yorumlar pek işitilmedi ama şimdi ne kadar doğru olduğu görülüyor.
Tanklar, Hama’dan çekildi Lazkiye’ye girdi. Karadan tanklar, denizden savaş gemileri Lazkiye’yi tahrip etmekteler. Suriye, bir şehrini daha hayalete çeviriyor.
Beşar Esed, güya çok partili hayata izin verdi. O zaman sistemin işlemesine neden müsaade edilmiyor? Muhalifler, neden tanklar, uçaklar ve savaş gemileriyle cezalandırılmakta? Kendine güvenen, seçime girer, kim kazanırsa o iktidar olur.
Halka rağmen işbaşında kalmak mümkün olabilir mi?
İşin kötü tarafı Beşar el Esed’in arka bulmasıdır.
İran, bu tabloya rağmen modern silahlar yardımına başlayacakmış. Lazkiye’de büyük bir hava meydanı kurup orayı üs olarak kullanacak. Buna mukabil, Suriye’de Lübnan’daki İran güdümlü Hizbullah’a yardımcı olacak. Şam idaresi, kurnaz bir taktikle Ankara ile Tahran’ı karşı karşıya getirme maksadını güdüyor olabilir. Daha başka ihtimalleri da düşünüyor, fakat şimdilik yazmayı doğru bulmuyoruz.
Suriye problemi giderek ağırlaşıyor.
Şam, iktidarı devretmeme niyetinde.
Tahran, Şii yayılma ve Akdeniz’e inme derdinde.
Türkiye’nin liderlik yolunun kesilmesi için başına böyle bir gaile açmak isteyenler olabilir. Onun için soğukkanlılıkla hadiseyi kurtarmaya bakmak lazım. Bir tarafta muhalif vatandaşlarını kesip-biçen bir rejim, bir tarafta ona yardımcı olan bir başka rejim, beri tarafta komşularıyla sıfır problemi yeni bir hayat üslubu edinmiş gelişip büyüyen bir Türkiye var.
Orta Doğuda ciddi bir baş ağrısı başlamıştır.
Suriye, Tahran kontrolüne giriyor.
Tahran olmazsa Moskova’nın kapısını çalar.
Şartlar ne olursa olsun şiddetli bir ikna politikasıyla Şam’ı sağduyu çizgisine, birkaç ay evvelki dost olgunluğuna çekmeliyiz.
> Halka rağmen işbaşında kalmak mümkün olabilir mi? İşin kötü tarafı Beşar el Esed’in arka bulmasıdır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.