BDP'liler operasyonlara karşıymışlar... Safra kesesi, apandist, kalp damar operasyonu değil, ordunun dağlardaki teröristlerin üzerine düzenlediği operasyonlara...

Uçaklar uçmasınmış, helikopterler havalanmasınmış.

Karadan da gidilmesinmiş.

Teröristler mağaralarda yaşamaya devam etsinler diye.

***

Askerin operasyonuna karşı çıkıyor, itiraz ediyorlar ama teröristin askere sıktığı kurşuna ses çıkarmıyorlar.

Polisleri öldüren bombalara diyecek bir sözleri yok.

Sivillere, imamlara, öğrencilere yönelen namlular makul.

O namlulardan çıkan mermiler masum!

Bu nasıl bir bakış açısıdır?

***

Bunlar BDP'li oluyor.

Barış ve Demokrasi Partisi'nin yiğit neferleri bunlar.

İyi de...

Barış neresinde, demokrasi neresinde bu işin?

***

Asker operasyon yapmasın, teröriste kurşun sıkmasın ama teröristler askere saldırsın.

Böyle bir mantık sahibi ile karşılıklı oturup konuşmak mümkün mü?

"Biz vergi vermeyiz ama devlet bize para verecek."

Bunu da o arkadaş yumurtlamamış mıydı?

***

Milletvekili seçildiler, ama Meclis'e gelip yemin etmediler.

Madem niyetin Meclis'e gelmek değildi, ne diye zahmet edip seçime girdin?

Baştan serseydin postu memleketindeki kahveye.

Onca masraf etmene de gerek kalmazdı.

***

Geçen gün Ankara'daki şehit cenazesinde asker sivil herkes vardı, bir tek BDP'liler yoktu.

Cumhurbaşkanı Gül...

Meclis Başkanı Çiçek...

Hükümet üyeleri ve yüzlerce bürokrat...

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu...

MHP Genel Başkanı Bahçeli...

Ve tabii, cenazenin asıl sahibi olan binlerce vatandaş...

Hepsi katıldı cenazeye, BDP uzak durdu.

***

Şimdi bu söz saçma gelmesin kimseye.

"BDP'linin şehit cenazesinde ne işi var" demeyin.

Böyle bir kabulün yerleşmiş olmasıdır asıl yanlış.

BDP'linin operasyona karşı çıkıp, teröristten yana tavır almasıdır asıl yanlış.

Seçilmiş milletvekilleri olarak TBMM'ye gelip yemin etmemeleridir asıl yanlış.

Zaten hangisi doğru, hangisi yanlıştır; önce burada anlaşmak zorundayız.