Ezana yarım saat var yok. Bir büyüğümüz iftara davet etmiş, yola düşmüşüz. Park yeri ararken, fazla zaman harcamadan bulmanın sevincini yaşıyoruz.

O sırada bir gariban bitiyor tepemizde. Orhan Kemal'in "Adembaba" dediği cinsten.

İnsanın yanı başında el açmış yaşlı bir adam belirince, tam da iftar vakti, o eli boş çevirmek olmaz. Birkaç kuruş vermek gerek. Sadaka belayı defeder.

Olan olmayana verecek, bilen bilmeyene öğretecek, duyan duymayana iletecek...

***

Tam o anda, uzaktan bir grup adam, hiddet ve şiddet dolu bir havayla, üzerimize doğru koşmaz mı?

Nedir, kamera şakası mıdır, ne oluyor demeye kalmadan, gelip o garibana saldırdılar.

Tekme tokat giriştiler.

Böyle bir şeyle karşılaşmayı o anda aklımdan geçirmezdim doğrusu.

Hemen müdahale ettim. Elini kolunu tutmaya çalıştım vuranların.

Fakat ne mümkün!

Kolundan yakaladığım, ayağıyla vuruyor.

Durup dururken niye dövmeye başladıklarını anlamak da kolay değil.

Allah'tan birisi soruma cevap verdi.

"Ekmek parası istiyor, sonra da gidip bira alıyor şerefsiz bu mübarek Ramazan gününde..."

***

"Göster bakayım şişeyi" diye üstüne çullandı biri.

Adamcağız "Şişe mişe yok" dedi. Üstünü aradılar, çıkmadı.

"Gördüm" deyip vuruyor ihtiyar olan.

Adam yere düştü, tokatın yumruğun hesabı yok.

Etraftan koşup gelenler oldu.

Ayırmaya çalıştık.

O anda çok güçlü biri olmak istedim.

Ceki Çen gibi bir grupla tek başına baş edebilen ve aynı anda patakladıklarıyla eğlenebilen biri...

***

Böyle bir hakkı nasıl kendilerinde görebiliyor insanlar, anlaşılır gibi değil.

Kendilerini dinin bekçisi mi sanıyorlar, Allah'ın askeri olarak mı görüyorlar acaba?

Yoksa sadece aldatılmış olmak mı gururlarına dokundu?

Her ne olursa olsun, zavallının birine öyle çullanmak ve dayak atmak insanlık dışı.

Yunus Emre olsaydı, Mevlana Hazretleri olsaydı, böyle mi yapardı?

Efendimiz (s.a.v.) olsaydı, böyle mi davranırdı?

***

Beş altı kişiyle bir adama çullanmak mertlik mi?

Bira içiyormuş! Sana mı içiyor? Günahını sana mı yazıyorlar?

Verdiğin bir lira, iki lirayla adama dayak atma hakkını nasıl kazanıyorsun?

Adamın evvelce neler yaşadığını biliyor musun?

Başından neler geçtiğinden haberin var mı?

Nasıl sokaklara düşüp ona buna el açtığını tahmin edebilir misin?

Sen o durumda olsan ne yapabileceksin?

***

Şu günlerde Somali'ye yapılan yardımlarla ilgili tereddüt yaşaması gerekir o dayakçı adamların.

Çünkü onlardan bazıları yanlış işler yapacak, günaha bulaşacaklar.

O zaman geri mi isteyelim gönderdiğimiz üç kuruşları?

Verin lan bizim gönderdiğimiz yardımları diye üstlerine mi çullanalım?

***

O gariban adamcağızı dövmelerine mani olamadığım için çok üzüldüm.

Mideme kılıçlar saplandı.

İftara gittiğimde, asık suratlıydım.

Kimseye anlatmak istemedim.

Sadece anlamaya çalıştım. Neden, nasıl diye cevap aradım.

Arkadaşlar yemekten sonra, masa etrafında oturup tarihten sanata karşılıklı bilgi tokuştururken de moralsizliğim devam ediyordu.