Yurdun her köşesinden şehit cenazeleri kalkıyor. Polislerimiz hatta daha polis bile olamamış yavrularımıza kıyılıyor. “Pardon biz polis zannettik de vurduk” denilerek genç kadınlarımız katlediliyor, birileri hâlâ çözüm arayışında. Dün reddettiği PKK tezlerini bugün savunarak milletvekili seçilen Altan Tan mesela.. Diyor ki; “ya DEVRİMCİ HALK SAVAŞI, ya da DEMOKRATİK HALK DİRENİŞİ”.. Bir insanın böyle bir ortamda böylesine açıkça meydan okuması, küstah çıkışlarda bulunması için, tehditler savurması için aklını peynir ekmekle yemiş olması gerekiyor. Daha dün sert bir dille eleştirdiği PKK bile saldırıları sahiplenmek için günlerce bekliyor, bir taraflarından yeni örgüt isimleri uydurup onlara sahiplendiriyor, Altan Tan ise neredeyse teröre haklı gerekçeler üretmeye çalışıyor. Allahım bu bir akıl tutulması değil de nedir?..
•
Çıkın ve delikanlı gibi “Devrimci Halk Savaşı” ya da “Demokratik Halk Direnişi” nedir, onu açıklayın haydi.. Kelime oyunları yapmadan ama.. Adam gibi açıklayın. “işte içinde demokratik diyoruz ya” falan diyip kıvırmadan. Seçimlerden önce DTK bildirgesinde de kullandınız bu ifadeleri. O zaman yutturdunuz millete “demokratik dedik ya kardeşim” diyerek. Nereniz demokratik sizin be?.. Siz kim, demokratlık kim? Zaten ölmüş, bedenleri paramparça olmuş kız kardeşlerimin bulunduğu otomobile el bombası atacak kadar gözü dönmüş cani katilleri, teröristleri savunuyorsunuz bana.. Bunu da “adressiz kurşun katildir” gibi abuk-subuk bir kılıfa oturtmaya çalışarak.. Diyorsunuz ki; “aman da kızların öldürülmesini tasvip etmedik, orada kurşun adresini şaşırmıştır, o bir cinayet olmuştur. Ama adresi doğru olsa cinayet olmayacaktı”.. Bunun neresini savunuyorsunuz, nasıl durmaya çalışıyorsunuz bu işlerin arkasında anlayamıyorum.

Be hey insafsız PKK destekçisi sivil hareketler. Tümünüze söylüyorum. PKK’nın yaptığı işleri iyi işler gibi göstermeye çalışan siz bordrolu arkadaşlar. Cinayetlerin tümü katiller tarafından işlenir. Ortada bir cinayet varsa katil de vardır. Ve bundan kaçmak mümkün değildir. O o..spu çocukları “biz polis zannettik, yoksa ateş etmezdik” diyecek, biz de bunun “bir kaza” olduğuna ikna olacağız ve özürlerini kabul edeceğiz öyle mi? Siz de pişkin pişkin bizden bu konuda hoşgörü isteyeceksiniz. Allah’ın cezaları, o arabada üzerlerine 200 tane mermi boşaltılan 6 kişi polis olsa ne fark eder ki benim için?.. Canlarıma acımasızca kıyan bölücü terör örgütü için, kadın olmuş, erkek olmuş, polis olmuş asker olmuş ne zaman fark etti ki?..
•
Bu iş bitmiştir artık. Kimse “savaş baronlarının oyunu”, “barışı bozmak isteyenlerin tertibi” falan gibi ergenekonvari güçlere topu atıp da kenara çekilip seyretmeye kalkmasın. Yitip giden her canın hesabı misliyle sorulacaktır. Bu yazıyı okuyan terör örgütü mensubu bir arkadaş varsa söyleyeyim; “elini çabuk tut arkadaş. Zira gök yarılacak ve üzerinize çökecek. Altında kaldığınız dağın enkazından kemiklerinizi bulamayacaklar. Hemen bugün döndünüz döndünüz.. Yarın çok geç olacak. Haberiniz olsun.” Kalın sağlıcakla.