Anayasa değişecek mi, yeniden mi yapılacak?
Günün konusu yine Anayasa... Bizim neslimiz Anayasayla yattı, Anayasayla kalktı. Bir ara mukaddes kitap gibi cebinde anayasa taşıyanlar vardı. 27 Mayıs darbesini yapanlar Demokrat Parti’nin Anayasa’yı ihlal ettiğini gerekçe göstermişlerdi.
Darbeden sonra en önemli işlerinden beri, ihlal edildiğini iddia ettikleri Anayasa’ya değiştirmek oldu.
Daha doğrusu yeni bir anayasa yazdırdılar.
Kime? O zamanın cübbelilerine, yani hukuk profesörlerine. Başlarında İstanbul Üniversitesi’nin rektörü Ord. Prof. Sıddık Sami Onar vardı.
Darbeciler Anayasa yapılacağı zaman hukuk profesörlerini toplamışlar ve “bize bir anayasa yazacaksınız” demişler. Onlar da “ne yazalım?” sorusunu yöneltmişler.
Demek ki bir anayasa yapan irade var, bir de yazan.
Anayasayı yazanlar, yapan iradenin ne istediğini bilerek yazıyorlar.
Bugüne kadar anayasalar böyle yapıldı. Birileri çerçeveyi çizdi, birileri de hukuk diline uydurdu ve anayasa metinleri ortaya çıktı.
1960 anayasası, 1980 anayasası...
Bunlar halkın kabulüne sunuldu ve böylece meşrulaştırıldı. 80 anayasası, halen yürürlükte. Ama ne kadar kısmı?
Ben bildiğimden beri bu anayasayı değiştirip duruyoruz.
Anayasayı değiştiriyoruz ama, değişen bir şey olmuyor. Demek ki önce bizim değişmemiz lâzım!
Belki de artık bizim değiştiğimiz bir dönemdeyiz. İşte şimdi anayasa değiştirmek değil, anayasa yapmak zamanı gelmiş demektir.
Anayasa yapacaksak ne yapacağız?
Metni yazanlar “ne yazacağız?” diye sormayacaklar. Hiçbir merci böyle bir çerçeve çizmeyecek. Milletin temsilcileri, sivil kurumlar, herkes görüşünü, fikrini açıklayacak. Ve sonunda elbette ki oylama var.
Yeni bir anayasa nasıl yapılır?
Eski anayasa tamamen bir yana bırakılarak!
Eğer eski anayasanın şurası kalsın, burası dursun denilirse, yapılan şey hem yeni olmaz, hem de en önemlisi “anasaya” olmaz.
Bundan önceki anayasaların değişmez, değiştirilemez maddeleri vardı. Bu sefer öyle bir anayasa yapalım ki, değişmez değiştirilemez maddeleri olmasın. Ama öyle mükemmel bir uzlaşma metni ortaya çıksın ki, değişmesin ve değiştirelemesin.
Şimdiden sağdan soldan, şu maddeleri tartıştırmayız, şu maddelerden vazgeçmeyiz gibisinden tavırlar, tafralar hissediliyor. Yeni anayasa yapılırken, eski anayasa bir kenara bırakılarak aklı selimle, uzlaşma ile benzer maddeler ortaya çıkıyorsa, kimsenin diyeceği olmaz.
Çıkar mı? Bazı benzer temel maddeler olabilir.
Ama, bile bile lades olmaz! Bu temel maddelerin yanında eski anayasanın/anayasaların ideoloji dayatan maddeleri olursa... İşte o zaman boşa zahmet etmeyin, emek çekmeyin.
Türkiye bu anayasa ile yaşamaya alıştı. Sağından solundan değiştirilmesine de alışıldı. Öyleyse alışkanlığımızı sürdürelim!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.