ABD, Filistinlilere yılda 200 milyon dolar yardım yapar. Bu meblağ, Batı Şerîa (Mahmud Abbas) ve Gazze (Hamas) arasında paylaştırılıyordu. Bu yıl da Başkan Obama’nın ödenmesini istediği tahsisatı, Temsilciler Meclisi reddetti.
Bu çarpık kararı, Başkan’ın adamlarından biri “Amerika meclislerinin, dünyanın birinci İsrail savunucusu olduğunu cümle âlem biliyor, yeniden isbata lüzum yoktu” şeklinde eleştirdi.
ABD’den Yahudiler aleyhine herhangi bir davranış beklemek mümkün değildir. Yahudiler, bugünkü Amerikan kapitalizminin oluşmasında çok etkin olmuşlardır. Başka sebeplere dayansa da, Avrupa’nın güçlü devleti Federal Almanya’dan keza Yahudilere karşı bir karar çıkartmak zordur.
Ama konu bir Yahudi meselesi değildir. İsrail, hattâ sadece İsrail’deki faşist temayüllerini pek de saklamayan Netanyahu koalisyonu meselesidir. ABD meclislerinde liberal Demokrat Parti, çoğunluğunu yitirdi. Muhafazakâr Cumhuriyetçi Parti öne geçti. Bu da, Demokrat Partili Başkan Obama’nın icraatını kısıtladı. Zaten Amerikalıları tanıyanlar, bir daha Zenci, ailesi Müslümanlarla iç içe, hattâ Protestan olmayan başkan seçmeyecekleri kanaatindedirler (bütün başkanlar içinde yalnız Kennedy, Protestan değil Katolik’ti, o da müddetini tamamlayamadı).
Filistin’e yapılan mütevazı yardımın kesilmesi tatsız, hattâ vahîm bir karardır. Aslında yılda 200 milyon doları arka cebinden çıkaracak epey Arap devleti var. Amerika’nın yardımı semboliktir. İsrail’in her gün el koyduğu Arap arsalarına karşılık bile olamaz.
Başkan Obama, Güvenlik Konseyi’nde Filistin’e bağımsızlık talebinin reddi için çalışıyor. Zira 1967 sınırları bahsinde İsrail’in büyük mızıkçılığı sonunda konunun daha kronik hâle geleceğini biliyor. Savaş ihtimalini hesap ediyor. Öyle de, Filistinliler daha ne kadar İsrail tutsağı şartlarında yaşayacaklar? Kaldı ki evvelsi gün İran’ın çok az konuşan dinî lideri, 1967 sınırları diye bir şeyin asla kabûl edilemeyeceğini, Yahudilerin İsrail devletinin bütün topraklarını boşaltıp toptan gitmeleri gerektiğini söyledi...