Suriye gündemi
Yazıma, Sayın Tayyip Erdoğan’a arz-ı tâziyette bulunarak başlıyorum.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulu oylamasında, Rusya ve Çin, Suriye’ye yaptırım (müeyyide) uygulanması teklifini veto etti. Veto hakkı olan diğer devletler, ABD, İngiltere, Fransa, Birleşmiş Milletler’e bu konuda yetki verilmesi için oy kullandı. Diğer Güvenlik Konseyi üyelerinden Hindistan ile Brezilya tarafsız kaldı. Veto, teklifi engelledi.
Suriye’deki kanlı rejim, bu devletlerden hiçbirini ilgilendirmiyor. Çin, Suriye’ye daha fazla mal satmak peşinde. Rusya ise, Baba Esad’ın (General Hafîzu’l-Esed) uzun ve çok kanlı diktatörlüğünde, Suriye’yi o yılların süper silâhları ile donatmıştı. Buna rağmen ve arkasında Rusya ile İran bulunduğu halde Suriye, Türkiye’nin savaş tehdidi üzerine Öcalan’ı Şam’daki o kadar yıllık karargâhından çıkarmıştı.
Suriye’deki Rus silâhları artık çok köhneleşti. O tanklar, toplar, bombalar ancak Suriye halkını öldürmek için kullanılıyor. Suriye’nin silâhlarını yenilemek isteyen Rusya’nın ilgisinin bir sebebi bu.
BM’de olumsuz veya çekimser oy kullanan devletlerin ortak derdi ise, Amerika’nın Suriye’ye müdahale ederek Orta Doğu’daki ağırlığını arttırmasını önlemektir.
Sayın Erdoğan, Beşar Esad’ı halkını öldürerek rejimin hayatını uzatmak politikasından vazgeçirmek için her şeyi yaptı. Her üslûbu kullandı. Diktatör, vazgeçmedi. “Şöyle yakarım, böyle ederim” diye zırvalamak derecesinde azıttı. Türkiye Başbakanı haklı olarak, Güvenlik Konseyi’nde ret veya çekimser oy kullanan devletlere kızdı. Suriye’den başka coğrafyalarda yaşadıklarını, Türkiye gibi 910 kilometre sınırları bulunmadığını, tâ Güney Afrika’dan seslenerek hatırlattı. Türkiye’nin Suriye’deki katliamlara izin vermeyeceği önemli açıklamasını da yaptı.
Türk ordusu, hem Suriye, hem Irak sınırlarında hareket hâlinde. Hükûmet 3 partinin oy birliği ile dış ülkelere asker sevk etmek için 1 yıl daha yetki aldı. 4. parti, karara muhalif oy verdi. Beşar Esad, babası gibi hayat boyu diktatörlüğünü sürdüremez. 20 yıl öncesinin dünya şartları ve dengesi çok değişti. İran’ın desteği kâfi değildir. Zaten Malatya Radarı’ndan sonra İran’ın füzeleri ile kimseyi korkutamayacağı âşikârdır. Esad’ın, Kaddafi gibi, ülkesinin harabeye dönmesine aldırmadan karşı koymak niyeti açığa çıktı.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.