Rahim Er

Rahim Er

Anayasanın manevi iklimi

Anayasanın manevi iklimi

Anayasalar, bir içtimai mukaveledir, bir başka deyişle toplumsal sözleşme. Cemiyeti meydana getiren unsurların birbirleriyle ve toplumun devletle müzakerelerinin kanunlaşarak hukuka havale edilme hali. Devletlerin güçlü oldukları zamanların değil zayıf zamanlarının keşfidir. Fransız filozof, ansiklopedist ve mahkûmları, ihtilalin arkasındaki dinamizm oldu. 1789 İhtilali, eşiğinde olduğu 19. Asra vatandaşlık, milliyet gibi yeni kavramlar kazandırır. Sloganı malumdur. Hürriyet, eşitlik, kardeşlik.
Bu rüzgâr, çok kısa süre sonra 1798’de ABD’de Anayasa olarak tecelli eder. Jön Türk takımı da ‘hürriyet, müsavat, uhuvvet’ diyerek 1908’de II. Meşrutiyeti ilan eder. Halbuki sloganların da ideolojilerden çok farkı yoktur. Sloganlar, ideolojilerin türküsü gibidir. Bilhassa kardeşlik/uhuvvet lafının kaynağı tahkike muhtaçtır.
Fransız İhtilalinin bizde fikre, hukuka ve devlete ve bilahare hükümete etkileri, 1808 Sened-i İttifakı’ndan itibaren görülür. Devleti yeni tarif ve belgelere bağlılık mecburiyeti ortaya çıkmak üzeredir.
Ama tesirler bundan ibaret değildir.
Din, dil ve ülkeye dair sosyal çatlamalar için dışarıdan yoğun yönlendirme akımları başlar. 1803’te Harput’ta misyonerlik faaliyetleri sahneye çıkar, 1808’de Sened-i İttifak yapılır, 1826’da Yeniçeri Ocağı’nın imhası, 1829’da Yunan isyanı, 1839’da Tanzimat ilanı, 1856’da Islahat süreci yaşanır, 1915’te Ermeni isyanı çıkmaz bir diken olarak ayağa batar.
Tanzimat Cumhuriyetin habercisi gibidir. 1923-1937 aralığında resmiyet kazanan hangi devrim varsa Tanzimat’tan Cumhuriyet’e kadar onların hemen hepsi tartışılmıştır. Dil ve harf inkılapları sebebiyle bugün görülemiyor. Yani İngiliz entelektüeli, Shakespeare’in dört asır evvel kaleme aldığı bir eseri okuyup anlayabildiği hâlde bizde 90 yıl önce neşredilmiş kitap veya gazete ne okunabilmekte ve ne de anlaşılmaktadır.
Bu itibarla Osmanlı Türkçe’sinin ilk ve orta öğretime mecburi ders olarak konması çok geç kalınmış bir mecburiyettir.
Şu yazılanlarla yeni bir anayasa yapılmasının ne alakası vardır? Böyle bir şey demek sığlık olur. Anayasa nihayetinde bir ülkenin hayat tarzının siyasi, sosyal, hukuki esas maddelerdir. Tek başına değildir. Öncesi ve sonrası vardır. Belli güzergâhlara ana cadde denebilmesi için ana caddelere bağlı yolların olması gerekir.
Dünya ölçeğinde bakıldığında Anayasa/Esas Teşkilat Kanunu/Constitution tarihçesi iki yüz yıldan biraz fazladır.
Yurdumuzdaki mazisi 136 yıldır.
İkiye ayrılır, meşruti anayasalar ve cumhuriyet anayasaları.
1876 Kanun-ı Esasi’sinde Padişaha sadakat sözü verilir. Bu şundandır, hükümdarlık rejimlerinde ülke hükümdarın mülküdür. Saltanatı hümayun gibi memaliki şâhâne esası vardır. Bu, bugünkü Avrupa krallık rejimlerinde de böyledir.
Ama hem cumhuriyet hem şahsa yemin olursa bu defa ortaya ‘meşrutî cumhuriyet’ diye tarifi olmayan bir müessese çıkar...
YARIN: ANAYASADA YEMİN MESELESİ

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Rahim Er Arşivi