Ahmet Varol

Ahmet Varol

Mordohay’dan Shalit’e

Mordohay’dan Shalit’e

Siyonist işgalin, esir askerinin serbest bırakılması için Filistin direnişinin şartlarını kabul etmesiyle ilgili olarak uluslararası siyonizmin Internet'teki medya sitelerinden birinde çıkan haberleri okuyordum. İlginç bir iddia dikkatimi çekti. Shalit hakkında "Bu, İsrail'in kaçırılan ilk askeridir" diyordu.

Siyonistlerin kamuoyunu yanıltmak ve bazen içine düştükleri acziyeti gizlemek için medyanın gücünden yararlanma çabalarına daha önce de birçok kez şahit olmuştum. Ben bir yazıda 1968 Kerame Savaşında siyonist katillerin 10 bin askerle düzenledikleri baskında, 400 Filistinli gerillaya yenilmelerinden hareketle Arap rejimlerinin 1948 ve 1967'de işgalcilere yenilmelerinin gerçekte bir ihanet olduğunu dile getirmiştim. Yazıyı okuyan bir yahudi bana mesaj göndererek Kerame savaşını benim uydurduğumu, gerçekte böyle bir savaşın vuku bulmadığını iddia etmişti. Onun böyle bir kanaate sahip olması normaldi. Çünkü İsrail tarihinde böyle bir savaştan söz edilmez. Oysa ben kendim Kerame'yi ziyaret ettim; 1968 savaşının izlerini orada gözlerimle gördüm ve savaşı bizzat yaşayanlarla konuştum. Savaşın medyadaki şahitleri ise vuku bulduğu tarihlerde yayınlanan haberlerdir. Ama işgalci siyonistler ağır bir yenilgi almaları ve zillete düşmeleri sebebiyle bu savaşın kitaplara geçmemesi için ellerinden gelen gayreti göstermişlerdir. Dikkat ederseniz işgal devleti tarihiyle ilgili kitaplarda bu savaştan söz edilmez. Sadece bazı mutedil yazarlar söz etmişlerdir.

İşgal zindanlarına doldurulan Filistinli tutsakların kurtarılması için daha önce de muhtelif esir alma eylemleri gerçekleştirilmiştir. Fakat işgal devletinin Shalit'in serbest bırakılmasıyla ilgili şartları kabul ettiği bu günler, Filistin direnişinin esir kurtarma mücadelesi tarihi açısından anlamlıdır. 9-14 Ekim günleri tutsakların özgürleştirilmesi amacıyla bir işgalci askerin mücahitler tarafından esir alınması ve kurtarılması için siyonist katiller tarafından düzenlenen baskının başarısızlıkla sonuçlanması hadiselerinin yıl dönümüdür.

Hamas'ın askerî kanadı İzzettin Kassam Birlikleri, işgal zindanlarında tutulan tutsakların özgürleştirilmesi için 9 Ekim 1994 tarihinde Nachson Mordohay Waksman adlı bir işgalci onbaşıyı kaçırdı. İşgal güçleri esir değişimi pazarlığına hiç girmeden askerlerini kurtarmak için aynı gün bir girişimde bulundular. Ama sonuç alamadılar. Çünkü baskın düzenledikleri yerde asker yoktu.

O zaman Hamas'ın manevi lideri Şeyh Ahmed Yasin de zindandaydı. Mücahitler de Mordohay'a karşı Ahmed Yasin'in, Lübnan'daki Hizbullah'ın ileri gelenlerinden Abdulkerim Ubeyd ile Mustafa Divani'nin ve işgal zindanlarında bulunan 180 Filistinlinin serbest bırakılmasını istiyorlardı.

Ne yazık ki o zaman Gazze'yi de kontrol altında tutan özerk yönetim bugün yaptığı ihanetin aynısını o zaman da yaparak mücahitleri, esir aldıkları işgalci askeri serbest bırakmaya zorlamak amacıyla söz konusu askerin kaçırılmasından hemen sonra Gazze'de dört yüz Hamas mensubunu tutukladı. Tutuklananlara, kaçırılan askerin nerede tutulduğuna dair bilgi vermeleri için korkunç derecede işkence edildi. Bu işkenceler sonunda işgalci askeri kaçıran ekibin hizmet işlerini yürüten Cihad Yağmur adlı mücahidin telefon numarasını ele geçirmeyi başardı ve onu işgal rejimine bildirdi. Bunun üzerine işgalciler askerin tutulduğu yeri tespit ederek 14 Ekim 1994'te baskın düzenlediler.

Ama işgalciler operasyonlarında müthiş bir direnişle karşılaştı ve başarısız oldular. Esir askerin yanı sıra saldırı düzenleyen askerlerden üçü öldürüldü, on ikisi de yaralandı. Bu aynı zamanda siyonist işgalcilerin başarısızlıkla sonuçlanan ilk kurtarma operasyonuydu.

Bu olay işgalci siyonistler için unutulmayacak bir ders oldu ve Hamas mücahitleri tarafından kaçırılan esirlerini kurtarmak için operasyon düzenlemeye bir daha öyle kolay cesaret edemediler.

Not: Esirler davasını ve esir kurtarma mücadelesini inşallah bu akşam Özel FM'de yayınlanan Dünya Döndükçe programımızda konuşacağız. Programımızın ses kaydını vahdet.info.tr'den dinleyebilir, çekebilir ve isterseniz yayınlayabilirsiniz.

Düzeltme: Dünkü yazıda Shalit'in esarette kalma süresini doğru verirken, esir alınması tarihini hatalı yazmışım. Doğrusu 25 Haziran 2006'dır.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Varol Arşivi