Hac yolcusu, Hak yolcusudur 2
Hac yolculuğunun heyecan veren başka bir tarafı da, onun bir taraftan âdeta Hz. İbrahim (A.S.)'in asrına veya Hz. Peygamber (S.A.V.) Efendimiz ve Sahabe dönemine yani geçmişe; diğer taraftan da hac sonrasında kazandıklarıyla geleceğe yapılan bir yolculuk olmasıdır. Sanki Hz. İbrahim (A.S.)ın çağrısını bizzat kulaklarıyla duymuş, âdeta orada onlarla görüşecekmiş gibi bir ruh hali ile çıkar yola. Nihayet bu yolculukta, ömür boyu her namazda yöneldiği kıblesi olan Kâbeyle arasındaki binlerce kilometrelik mesafe kalkacak, yıllarca hasretini çektiği ALLAH Teâlâ'nın evini birkaç metreden dünya gözüyle doya doya seyrederek namaz kılacaktır. ALLAH Teâlâ'nın huzuruna çıkacağı, zaman ve mekanın dürüleceği, tarifi mümkün olmayan, ancak yaşayarak tadacağı bir yolculuk yapacaktır, inşaALLAH. İnsanın, güzelliğini inkar edemediği tek yolculuğu, yüreğine yaptığı yolculuktur...
Hac yolculuğu uzun ve kendine mahsus zorlukları olan bir yolculuktur. İlgililer ve yetkililer tarafından, hac ibadetini yerine getirmek üzere Suudi Arabistan'a gidecek hacılarımızın bu yolculuklarını her çeşit çıkardan uzak, sağlık ve güvenlik şartları içinde yapmalarını sağlamak için, her türlü tedbirler alınmaktadır. Ancak seyahat esnasında sıkıntılarla karşılaşmamaları için hacı adaylarımızın dikkat etmesi gereken hususlar vardır. Her hacı adayının bunlara uyması önem arz etmektedir.
Hacı adayının yolculuğa başlarken dikkate alması gereken hususlar
Kutsal yolculuğunuz hayırlı olsun. Amin. Bu imkânı ve fırsatı veren ALLAH Teâlâ'ya şükürler olsun. Takdir edersiniz ki, hac günleri ve süresi sayılıdır. Bu sayılı günlerde Mekke-i Mükerreme'de Kâbe-i Muazzamaya; Medine-i Münevvere'de ise Hz.Peygamber (S.A.V.) efendimize komşu olduğumuzu unutmayalım. Gördüğümüz ve karşılaştığımız her şeye hikmet ve ibret gözüyle bakalım. Hayatımızın bu müstesna zaman dilimini daha iyi değerlendirebilmek için:
1- Hac organizasyonu sürpriz ve zorluklarla doludur. Bütün tedbir-ler alınmasına rağmen zaman zaman yüzbinlerce insanın aynı mekânları ve imkânları birlikte kullanmasından kaynaklanan bir takım sıkıntılar olabilmektedir. Ancak sabır, azim, temkin, teenni, tahammül ve hoşgörü ile bir çok engel aşılabilir.
Bu nedenle hacı adayı, her şeyden önce hac yolculuğunun, ticari ya da turistik bir seyahat değil, bir ibadet yolculuğu olduğunu, bu yolda atılan her adımın, çekilen her sıkıntının, bir taraftan kendisine sevap kazandırırken diğer taraftan günahlarını eriteceğini hiçbir zaman aklından çıkarmamalıdır. Bütün varlığıyla bu kutsal yolculuğu en iyi şekilde değerlendirmeye yoğunlaşmalıdır. Hz.Aişe (R.Anha) validemizden rivayete göre Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:
"Senin sevabın, katlanacağın meşakkate veyahut yapacağın harcamana göredir." (Müslim, Hac:126, No:1211, 2/876) buyurdu.
Demek ki, bu yolculukta ne kadar meşakkat olursa, o kadar mükâfat olacaktır. Ancak şu unutulmamalıdır ki; katlanmayı gerektiren meşakkat, mükâfat sebebidir. Gereksiz yere meşakkat çekmek ise hiçbir sevap kazandırmaz.
Mekke-i Mükerreme dışından gelenler için hac, yakın olsun uzak olsun neticede bir yolculuktur. Hangi vasıtayla yapılırsa yapılsın, her yolculuğun belli bir heyecanı, sitresi ve çilesi vardır. Belki de hac esnasında gerekli olan sabrın ilk tüketileceği, ilk sınavın verileceği kısımdır yolculuk.
Günümüzde hac yolculuğu ekseriyetle hava yoluyla yapılmaktadır. Uçuş programları, hacılarımızın bir kısmı ya önce Medine-i Münevvere, bir kısmı da önce Mekke-i Mükerremeye gidecek şekilde planlanmaktadır. Daha yakın zamanlara kadar kızgın çöllerde günlerce, haftalarca süren, bin bir türlü güçlüklerle aşılan, salgın hastalık, soygun, açlık ve susuzluğun yaşandığı hac yolculuklarının yanında, bugün yapılan birkaç saatlik yolculuk için Yüce Rabbimize ne kadar şükredilse azdır.
Kısacası, bir ibadet seyahati olan hac yolculuğunun kendine has sıkıntıları vardır. Bu itibarla sabırlı olmalı, tartışma, kavga, kötü söz, aşırı tenkit ve taşkınlıklarla kişi veya kişilerin gönüllerini, kalplerini kırmamaya, kimseyi incitmemeye çalışmalı, vicdanını rahatsız edecek tavır ve hareketlerden uzak durmalıdır. Her an bir grup ve kafile içinde olduğunu unutmayarak beşeri münasebet, adap ve görgü kurallarına riayet etmeli, haccın faziletini düşürmemelidir.
2- Hac ibadetinin usulüne uygun olarak her türlü emniyet ve güvenlik tedbirleri içerisinde eksiksiz ve kusursuz ifa edilebilmesi için, kafileye katıldıktan sonra kafile başkanı ve din görevlilerinin talimat ve uyarıları doğrultusunda hareket edilmelidir. Kafilenin düzen ve disiplini için bu çok önemlidir. Verilecek talimatların bir kısmı anlamsız veya gereksiz gibi gelebilir. Fakat unutmayalımki, bunların hepsi yıllardır karşılaşılan problemler neticesinde tespit edilen hususlardır.
3- Doğru olarak doldurulmuş olan sağlık künyesi ile hacı kimlik kartı boyuna takılı olmalıdır. Bunların hac sezonu boyunca da devamlı yanında bulunması gerekmektedir.
4- Eşyaların üzerine kime ait olduğunu gösteren etiket yapıştırılmalıdır. Eşyalar otobüse verilirken ya da otobüsten indirilirken, herkes kendisine ait olan eşyayı vermeli veya indirmelidir. Ayrıca eşyaların otobüse verilip verilmediğine dikkat edilmelidir.
5- Havalimanlarında görevlilerin uyarı ve talimatları dikkate alınmalıdır. Bagajlar bizzat sahipleri tarafından ilgililere teslim edilmeli ve alınacak bagaj fişleri saklanmalıdır.
6- İçinde ne olduğu bilinmeyen başkasına ait bir eşya Suudi Arabistan'a götürülmek üzere kabul edilmemelidir.
7- Uçağa binerken, Cidde ya da Medine-i Münevvere Havalimanlarında giriş işlemleri yapılırken pasaportun hacı adayının elinde olması gerekir. Bu durumda hacı adayı pasaportunu itina ile muhafaza etmeli, onu istendiğinde kolayca çıkarabilmesi için kendisine verilen pasaport çantasına koymalıdır. Aynı durum ülkeye dönerken de söz konusudur.
8- Gümrük kontrollerinde, başkalarına ait eşyalar sahiplenilmemelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.