Ahmet Varol

Ahmet Varol

Obama'nın Dişi Tilkisi

Obama'nın Dişi Tilkisi

Arap dünyasındaki özgürlük başkaldırılarını birçoklarının ABD komplosu olarak anlamaya çalışmaları dikta rejimlerinin zulümlerini ve o resmî terörün baskısı altında inleyen halkların özgürlüğe ve adalete susamışlığını anlayamamalarından kaynaklanıyor.

Biz daha önce de muhtelif yazılarımızda bu tür komplocu izahların isabetli olmadığını ve özgürlük mücadelesi veren halklara haksızlık olacağını dile getirmiştik. Ama bu ABD'nin gidişata müdahalesini ve sonuçlarına el koyma çabalarını görmezden gelmemizi gerektirmez.

Obama'nın bu olayların gidişatına yön verme amacıyla görevlendirdiği bir dişi tilkisi var. Onu Dış İşleri Bakanı koltuğuna oturtmuş.

Hillary Clinton adlı bu bayan Mısır'daki hareketliliğin zirveye tırmandığı sırada Kahire'ye de bir ani ziyaret gerçekleştirmiş ama Tahrir Meydanı'na toplanan yüz binlerden yüz görmemişti. Sonrasında Kahire'deki yönetimin siyasetine müdahale amacıyla muhtelif girişimleri oldu.

İsrail'i rahatsız edecek politikalara kapıyı açık tutmaları, Camp David Anlaşması'nı ve doğal gaz satış anlaşmasını bozmaları halinde ABD'nin Mısır'a verdiği yıllık parayı keseceği tehdidinde bulundu. Bu parayı da zaten babasının hayrına vermediği biliniyordu.

ABD, resmi açıklamalarında Arap ayaklanmalarından memnun görünse de gerçekte bu ayaklanmaların Arap yarımadasındaki işbirlikçi rejimleri silip süpürmesinin aleyhine sonuçlar doğuracağını özellikle de siyonist işgal rejimini zora sokacağını biliyor.

O yüzden bayan Clinton'un bölgede kilit rolü oynayan bazı rejimlerin geleceğini sağlama almak amacıyla son değişim merhalesinde önemli ziyaretleri oldu.

Geçtiğimiz günlerde de Libya'ya ani bir ziyaret gerçekleştirdi. Ziyaretin habersiz bir şekilde yani önceden kamuoyuna açıklanmadan gerçekleştirildiği ifade edildi.

Bu ülkede Kaddafi'nin kontrolündeki bölgelerin tümü henüz kurtarılamadı. Bazı bölgelerde çatışmalar sürdüğünden ve Kaddafi'nin kendisinin de nerede olduğu tespit edilemediğinden henüz eski yönetimin defteri tamamen kapanmış değil.

Bayan Clinton'un da Kaddafi'nin defteri tamamen kapanmadan gidişata el koyma amacıyla böyle ani bir ziyaret gerçekleştirmiş olması muhtemeldir.

ABD, NATO müdahalesinin Libya'daki muhalif harekete bir maliyetinin olması ve onun da daha çok kendi siyasetinin dikte edilmesinde kullanılması için çaba harcıyor.

Verilen bilgilere göre Bayan Clinton Libya ziyaretinde özellikle Geçici Meclis Başkanı Mustafa Abdülcelil ve İcra Kurulu Başkanı Mahmud Cibril ile görüşme yaptı.

Görüşmelerden dışa yansıyan bilgilerden anlaşıldığı kadarıyla ABD Libya'nın yeniden yapılanma ve iç çatışmaların yol açtığı tahribatın imarı konusunda dış desteğe ihtiyacını kendi hesabına değerlendirmek istiyor.

Clinton, Libyalı geçici liderlere gerek imar ve gerekse demokratik düzenin oturtulması konusunda yardım teklifinde bulundu.

Ancak bu tekliflerin arkasında ABD'nin Kuzey Afrika'ya yönelik politikasını dikte etme planının yer aldığı tahmin ediliyor.

Bu politikanın ise öncelikli amacı yeni dönemin gidişatına el koyma, siyasetine yön vermedir.

Teklif edilen yardımların arka planında da bugün torbayla verip yarın çuvalla alma politikası var.

Önemli olan da torbayla verirken aynı zamanda, yeni yönetimin özgür ve bağımsız bir yapılanma gerçekleştirmesine fırsat vermeden alışık olduğumuz kavramlar ve oyunlar üzerinden müdahale kapıları açmaktır.

Libya şimdilik yeniden yapılanma dönemine girmesinden dolayı dış desteğe ihtiyaç duysa da ileride hem imar hem de yatırım açısından verimli imkânlar sunabilecek durumdadır.

Ayrıca petrol kaynaklarıyla ilgili yeni anlaşmalara girmesi ihtimali de var.

O yüzden ABD'nin bu fırsatları kaçırmak istemediği sanılıyor.

ABD'nin bu sıralarda Libya'yla ilgili gündemde tutmaya çalıştığı bir diğer konu da silahlar. Aslında silahlar konusu tamamen bir oyundur ve Amerikan emperyalizminin bu oyundan bölgede çıkarmak istediği yeni karışıklıkların malzemesi olarak yararlanmaya çalıştığı anlaşılıyor.

ABD, her zaman olduğu gibi Libya'ya yönelik atağında da insan hakları, demokrasi, seçim, kalkınma vs. gibi kavramları da vitrin malzemesi olarak değerlendiriyor.

Bölgeye yönelik yeni karışıklık hesapları hakkındaki kanaatlerimizi de inşallah müteakip yazımızda dile getireceğiz.

Önceki ve Sonraki Yazılar
YAZIYA YORUM KAT
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Ahmet Varol Arşivi