Seferber olduk
Van ve çevresi dün 13.40’da şiddetli depremle sallandı.
Çok sayıda bina yıkılırken, enkaz altında kalan insan sayısı maalesef yüzlerle ifade ediliyor.
Birkaç bin de yaralı olduğundan söz ediliyor.
Ümit ediyoruz gerçek tablo bu kadar bile kötü olmaz.
Allah’tan gece değildi ve hafta sonuydu.
(Örneğin 1999’daki Gölcük Depremi’nde yaşamını yitiren insan sayısının fazla olması gece meydana gelmesinden kaynaklanmıştı. İnsanlar depreme uykuda yakalanmışlardı.)
Depremin hemen ardından devletin sivil-askeri ilgili tüm kurumları seferber oldular.
En başta Türk Kızılay’ı alarma geçti.
Ankara'daki Türk Kızılayı Afet Operasyon Merkezi'nde bir kriz masası oluşturuldu.
Kızılay'ın Erzurum, Muş ve Elazığ Yerel Afet Müdahale ve Lojistik Merkezlerinden deprem bölgelerine yardım malzemeleri gönderilmeye başlandı.
Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı da (AFAD) deprem bölgesine, 38 ilden 1275 arama kurtarma personeli, 174 araç, 290 sağlık personeli, 43 ambulans, 6 hava ambulansı gönderdi.
Depremin ardından Başbakan Erdoğan ve pek çok Bakan programlarını yarıda keserek, bölgeye gittiler.
Genelkurmay Başkanlığı da, deprem bölgesine yardım için TSK’nın doğal afet/kurtarma birliklerini bölgeye intikal ettirdi.
TSK ayrıca Van'daki depreme acil müdahale için 3 nakliye uçağını Başbakanlık Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) emrine tahsis etti.
AKUT, Van’a arama kurtarma ekibi gönderdi.
İstanbul, Ankara gibi büyükşehirler de arama kurtarma ekiplerini hemen bölgeye ulaştırdı.
Sağlık Bakanlığı ve askeri birliklere ait ambulanslar, ambulans helikopter, iş makineleri ve sağlık görevlileri ile belediyeler ve özel yardım kuruluşlarının arama kurtarma ekipleri dün sabaha kadar deprem bölgesinde canla başla çalıştılar.
Ve daha atladığım pek çok yardım, çaba…
Özetle devlet seferber oldu, Van’daki vatandaşlarımıza yardıma koştu.
Bu tabloya rağmen, birilerinin, Van depreminden siyasi çıkar elde etmeye çalışacağını öngörmek hiçte güç değil.
Eminim ki:
Bodrum’da hem de Ramazan ayında elinde içki, yanında yarı çıplak dostu ile objektiflere yakalanan Bengi Yıldız ve aynı takımdan siyasetçiler “devlet nerede” propagandası yapma yüzsüzlüğünü sergileyip, olmadık iftiralar atacaklar.
Canı derdinde olan halkı, yönlendirmeye çalışacaklar, onlara devleti kötüleyecekler.
Ama nafile olsa gerek.
Depremzede “elinden tutanın” kim olduğunu görmüyor mu ki?