Suriye’de Sınav Cuması
Arap Birliği, Suriye'deki dikta rejiminin uzun bir süre kan dökmesinden sonra meseleye biraz ciddi şekilde el atarak bir çözüm formülü hazırlayıp bunu görüşmek üzere Mısır'ın başkenti Kahire'de Dışişleri Bakanları düzeyinde toplantı düzenledi. Toplantı sonunda Suriye'nin sunulan formülü onayladığı açıklandı.
Özetle ifade etmek gerekirse formül Baas rejiminden gösterilere silahlı müdahalelere son vermesini, sivil gösteriler karşısında şiddete başvurmamasını, siyasi muhalefetin kitlesel eylemleri başlatmasından bu yana olaylarda tutuklananların tümünü serbest bırakmasını, Arap Birliği'nin tüm sivil kuruluşlarının temsilcilerine, basın mensuplarına uluslararası medya organlarına ülkeye girerek hadiseleri izleme ve olayları takip amacıyla girenlere kolayca dolaşma imkânı sunmasını istiyor.
Bu talepler formülün birinci merhalesini oluşturuyor. İkinci merhalede ise hükûmetle muhalefet arasında bir diyalog başlatılması isteniyor. Bu diyaloğa da en geç iki hafta sonra başlanması ve siyasi çözüm arayışı için bir Ulusal Kongre oluşturulması isteniyor. Kongre'de tabii ki halk direnişini temsil eden siyasi muhalefet de temsil edilecek.
Kahire'deki toplantıya Suriye adına bu ülkenin Arap Birliği teşkilatındaki daimi temsilcisi Yusuf Ahmed katıldı ve hükûmeti adına formüle onay verdiğini bildirdi.
Baas diktasına karşı sivil siyasi mücadeleyi sürdüren muhalefet normalde Esed yönetiminin bu formüle onay vermesi üzerinde ciddi tereddütler taşıyor.
Bu tereddütlerinin en önemli sebebi gerek Beşşar Esed'in on bir yıllık yönetiminin bu türden birçok taahhüt ve reform vaadi içermesine rağmen fiiliyatta bir şey ortaya konmamış olması, gerekse halk direnişinin başlatıldığı Mart 2011'den sonra özellikle resmî şiddetin durdurulacağına dair daha başka taahhütlerinin olmasına rağmen saldırıların, katliamların ve cinayetlerin kesintisiz bir şekilde sürmesi.
Dolayısıyla muhalefet adına açıklama yapan birçok kişi Baas diktasının sözünde duracağından ciddi şekilde şüphe duyduğunu vurguladı.
Buna rağmen yine de Suriye'deki halk direnişinin arzusu iç savaş değil özgürlüklere dayalı bir sivil dönüşüm olduğu için Arap Birliği'nin sunduğu formüle olumlu yaklaşmayı yeğledi. Bu konudaki tutumu, halk direnişinin başlamasından beri geçen sekiz aya yakın süre içinde dikta rejiminin çok sayıda cinayet gerçekleştirmesine, büyük suçlar işlemesine rağmen yine de muhalefetin reform temelli siyasi dönüşüm formülüne kapıyı açık tuttuğunu gösteriyor.
Zira halk direnişinin talebi yıllardan beri süren diktatörlüğün son bulması ve insanlara özgürlüklerinin verilmesidir. Silahlı şiddet halkın ve özgürlük mücadelesinin aleyhine çalışıyor. Kan ve şiddetle ayakta duran dikta rejiminin bunda kaybettiği fazla bir şey yok. O, halkın evlatlarının birini diğerine karşı meydana sürme yani birini ötekine vurdurma politikasıyla saltanatını sürdürüyor.
Özgür Suriye Ordusu da zaten bu politikadan doğdu. Silahlarını kardeşlerine çevirmek istemeyenlerin bazılarını dikta rejiminin adamları arkadan vurdu. Bazıları da tuzağı erken fark ederek kaçmayı başardılar. Sonra onlar Ahraru Ceyşi Suriye adını verdikleri bir gerilla gücü oluşturdular. Normalde Suriye Ordusunun Özgürleri anlamına gelen bu isimlendirme Türkçede Özgür Suriye Ordusu diye yaygınlaştı.
Bu şekilde kaçanların sayısının on bini aştığı tahmin ediliyor ve sürekli artıyor. Zaten Baas diktası da bu yüzden kan kaybettiğini ve ordusunun yakın zamanda dağılma noktasına gelme riskiyle karşı karşıya olduğunu anlamaya başladı; o yüzden formüle onay verdi.
Ama halk direnişi artık içi boş vaatlere ve güvencesi olmayan taahhütlere değil fiiliyata, verilen sözlerin garantisine itibar edecektir. Çünkü Suriye'de gerçekten güven verici bir dönüşüm gerçekleştirilmesi ve dürüst seçimler yapılması durumunda Baas diktasının kaybedeceği kesindir. Bunu Baas diktası da biliyor. O yüzden söz verse dahi güven veremiyor. Çünkü halk desteğiyle değil silahların gücüyle saltanatını sürdürüyor.
Gösterilerin koordinasyon komitesi bugün yine Cuma sonrası sivil gösteriler için meydanlara çıkılmasını istedi ve "Baas diktası kabul ettiği formüle ne kadar bağlı kalacak göreceğiz" dedi. Bu açıdan bugün Suriye'de dikta rejimi için bir Sınav Cuması olacak.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.