Ersoy Dede

Ersoy Dede

PKK İbo’yu neden vurur?

PKK İbo’yu neden vurur?

Tatlıses’e silahlı saldırı yapıldığı gün, dönemin koşullarını da dikkate alarak bunu sorgulamıştım. “PKK neden İbrahim Tatlıses’i vurmak ister?” diye sormuştum.. Bu soruyu tek soran ben de değildim.. Herkesin bu noktada şüpheleri vardı.

Bu şüpheler artınca, Tatlıses’in en yakınındaki isimlerden biri olan Nuri Sesigüzel, televizyonda, hıçkıra hıçkıra ağlarken; “Yapmaz.. PKK İbrahim’e kıymaz.. Onlar yapmamıştır” demekteydi.. Aklım sırrım ermiyor.. Neydi PKK’yı bu saldırıdan soyutlama gayretleri..

Ben PKK’nın saldırının arkasında olduğuna dair şüphelerimi yazdıktan sonra iki sefer Diyarbakır’a gittim. Sokakta beni çevirip; “yahu ne alakası var abi?” diyorlardı.. Evet de, saldırının PKK tarafından yapılmamış olması gibi, PKK tarafından yapılmış olması ihtimali de var. Yok mu? Var..

Neden peki bu ısrarlı reddediş? Bir terör örgütünü temize çıkarma gayretleri..

PEKİ AMA NEDEN?

O zaman da yazdım.. Kısaca hatırlatayım.. İbrahim Tatlıses, Özal’ın bölge ve sanat üzerine uyguladığı politikalardan çok etkilenmişti.. Hem müzik üzerindeki etnik ayrımcılık kalkıyordu Özal sayesinde hem de tür isimleriyle ötekileştirilen müzikler hürriyetlerine kavuşuyordu..

Taksilerde - minibüslerde çılgın gibi dinlenen şarkılar artık televizyon ve radyolarda da çalmaya başlamıştı.. Başta da İbrahim Tatlıses türküleri.. Ve elbette Kürt Sorununun çözümü konusundaki en radikal tavrı ortaya koyan isimdi Özal o vakte kadar.. O gün giriyordu işte Tatlıses siyasete.. Ama PKK, Tatlıses’in bu kararına örtülü müdahale etti..

Tatlıses eğer siyaset yapmak istiyorsa, ancak PKK’nın işaret ettiği partilerde yapabilirdi bunu.. Böylesi bir açmaza giren İbo, 1991 seçimlerine bağımsız girdi.. Girmek zorunda kaldı yani.. Olmayınca bir süre gündeminden çıkardı milletvekilliğini.. (Uzunca bir süre) Ne zaman ki, Ak parti gibi bir parti, Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider gördü..

Kral Fm’de kendi türkülerini dinleyen, inandığı değerlerin savaşını veren bir lider.. O zaman bir kez daha soyundu siyasete.. “Taşın altına elimi koyacağım” dedi.. PKK koydurtmadı.. Seçilmeyeceğini bile bile Genç Parti’ye gitmek zorunda kaldı.. (O zorunluluğu bir gün kendisi açıklar sanıyorum) ve son seçimler.. herkesçe malum, Ak parti’den giriyordu.. ve de kesin giriyordu..

Bu defa masanın üzerine konan kaleşnikofu biri eline alıp, Maslak’ta Tatlıses’in beynine doğrultmuştu.. Şükür bugün sağlığına kavuştu.. (İşin magazin tarafı ile ilgilenmiyorum)

VE İDDİANAME

14 Mart’tan beri merakla beklediğim iddianame dün çıktı.. 58 sayfalık iddianamede, saldırının arkasındaki güç olarak terör örgütü işaret edildi. Sanıkların örgütten aldıkları saldırı talimatını yerine getirdikleri öne sürüldü. 7’si tutuklu 12 sanık, adam öldürmeye tam teşebbüs, patlayıcı madde bulundurma, suç örgütü kurmak ve yönetme, terör örgütü üyesi olmakla suçlandı.

Ben söylemiyorum. İddianame ortada. Ne borç alış-verişi, ne Kuzey Irak’taki inşaatlar, ne kaset sözleşmesi... İşte PKK’nın Tatlıses’i ortadan kaldırma ve bu sayede “örgüte rağmen” demokratikleşme hamlelerine destek veren sanatçı kesime gözdağı verme gayreti ortaya çıkmış oldu..

Sen, PKK’ya rağmen, Kürt sorununu çözeceğine inandığın bir başka iradenin peşine takılamazsın.. Sonunda başına bu gelir.. Kalın sağlıcakla.

Önceki ve Sonraki Yazılar
Ersoy Dede Arşivi