Suriye’de anarşi
Suriye, 22 üyeli Arap Birliği’nden -üyeliği geçici olarak askıya alınmak suretiyle- ihraç edildi. Lübnan’la Yemen ve tabiatıyla Suriye ret oyu, Irak çekimser oy verdi. Zira 2 ay önce Arap Birliği, Beşar Esad’a gayetle ılımlı ve orta vâdeli bir reform projesi göndermiş, Esad kâbul etmişti.
Kabulünden 48 saat sonra Esad, gene vatandaşlarını öldürtmeye girişti. Arap Birliği kararını açıkça aşağıladı. Vaktiyle babası Esad I, uzun müzakerelerden sonra işgal ettiği Lübnan’dan çekilmişti. Ancak Suriye bugün bile Lübnan’dan elini çekmiş değildir. İran’la müştereken Lübnan’ı vesayet altında tutup beğenmedikleri başbakanlarını bile öldürebiliyorlar.
Böylece Suriye, ‘Arap Baharı’ndan hiç etkilenmediğini ortaya koydu. Türkiye’nin Şam büyükelçiliğine ve başka yabancı misyonlara sataşmaya başladı. Diğer taraftan İran, Suriye’ye dokunulmaması için tehditler savuruyor. Suriye’deki PKK çeteleri sınır aşıp topraklarımızda eyleme kalkışırsa, ordumuzun da sınırı geçip Suriye’ye gireceği kesindir.
Arap Rüzgârı, Atlantik’le Basra Körfezi arasında uzanan muazzam Arap coğrafyasına ve aynı bölgedeki diğer Müslüman devletlere demokrasi falan getirecek değildir. Bunu aylarca defaatla yazdım. Demokrasi, uzun vâdeli bir modeldir. Erişebilmek için çok merhaleleri geçmek gerekir.
Ancak demokrasiye zemin açmak için, diktatör denen çağ dışı devlet başkanı tipinin ortadan kalkması gerekir. Diktatörlü demokrasi olamaz. Hele aynı aileden diktatörler, ülkenin üstünden girip altından çıkarlar. Hırsızlama mala mülke doyamazlar. Dış ülkelere büyük meblağlar gönderirler. Diktatör genellikle, bazı istismar dışında, teğmenle orgeneral arasında rütbe taşıyan bir subaydır. Rütbe küçüldükçe, daha vahim tablolar oluşur. Bölük komutanı bir yüzbaşının bir devlete el koyup aklına eseni yapmasını düşünmek bile korku verir.
Seçimle gelip giden sivil devlet başkanları sistemi, diktatörlükten kurtulmayı kolaylaştırır. Ancak nüfusun onda birine dayanarak onda dokuzun canına okuyan diktatör oğlu diktatörler, ülkelerine sadece felâket getirir. İktidarlarının hiçbir meşrû kaynağı olamaz.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.