Hacılar Vedâ tavafında
Veda tavafı, haccın son menâsikidir. Bu tavafa "tavaf-ı sader" adı da verilir. Sader, "ayrılma" demektir. Afakî yani mîkat sınırları dışından gelen hacıların, haccın edasından sonra memleketlerine dönmek üzere Mekke-i Mükerreme'den ayrılırken Kâbe ile vedalaşmak üzere veda tavafı yapmaları vaciptir. Abdullah b. Abbas (R.A.)den rivayete göre, halk haccın bitmesiyle her tarafa dağılıyordu. Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz:
"Hiçbir kimse, son olarak Kâbe'yi ziyaret etmeden Mekke-i Mükerreme'den sakın ayrılmasın!" (Müslim, Hac:379, No:1327, 2/963; Ebu Davud, Menasik:84; Tirmizî, Hac:99; İbn-i Mâce, Menasik:82; Darimi, Menasik:85) buyurmuştur.
Abdullah b. Ömer (R.A.) şöyle demiştir: Kim Beytullah'ı haccederse, onun son görevi Beytullah'ı tavaf etmek olsun. Ancak hayızlı kadın müstesnadır. Resûlullah (S.A.V.) Efendimiz onların veda tavafını yapmadan Mekke-i Mükerreme'den ayrılmalarına izin vermiştir. (Tirmizî, Hac:99, No:945, 2/279, Buharî, Hac:143; Müslim, Hac:67; Ebu Davud, Menasik:84; İbn-i Mâce, Menasik:82)
Veda tavafının vâcib olmasının şartları
Bir kimseye veda tavafının vâcib olması için:
1 - Haccetmiş olması. Sadece umre yapanlara vacip değildir.
2- Haccedenin âfâkî olması. Harem ve Hill bölgesi sakinlerinin "veda tavafı" yapmaları gerekmez. Yapmaya başlamaları durumunda da bu tavafı tamamlamaları gerekir. Çünkü başlanan bir ibadeti, nafile bile olsa tamamlamak vaciptir.
Âfâkî olup da Kurban bayramının üçüncü gününden önce Mekke-i Mükerreme'de sürekli ikamete niyet edenler de veda tavafı yapmazlar. Fakat bayramın üçüncü gününden sonra Mekke-i Mükerreme'de sürekli ikamete niyet eden âfâkîlerin de "veda tavafı" yapmaları vaciptir.
3- Kadınların hayız ve nifâs denilen kadınlık hallerinden temiz olmaları. Veda tavafını yapmadan ay halini gören ve temizlenmeden Mekke-i Mükerreme'den ayrılan kadınlardan veda tavafı düşer. Veda tavafı yapmadan Mekke-i Mükerreme'den ayrılabilirler. Bundan dolayı ceza da gerekmez. Hz. Aişe (R.Anhâ) validemizden rivayete göre, Resûlullah (S.A.V.) Efendimizin hanımlarından Safiyye Binti Huyey (R.Anhâ) validemiz hayız oldu. Durum Resûlullah (S.A.V.) Efendimize haber verilmişti.
"O bizi burada hapis mi edecek!" buyurdu. Kendisine Safiyye'nin ziyaret tavafını yapmış olduğu söylenince:
"Öyleyse hayır, beklemenize gerek yok, yola çıkınız." 'Buhârî, Hac:144, No:1670, 2/625; Müslim, Hac:382; Muvatta, Hac:225-228; Tirmizî, Hac:99; Ebu Davud, Menasik:85; Nesâî, Hayz:23; İbn-i Mâce, Menâsik:83) buyurdu.
Abdullah b. Abbâs (R.A.): Kadın hayızlı olduğu takdirde, veda tavafı yapmadan yola çıkmasına ruhsat verildi, demiştir. (Buhârî, Hayz:27, Hac:144; Müslim, Hac:380)
Fakat bu durumdaki kadınların, Mescid-i Haram'ın kapısına gelip, dua ederek ayrılmaları müstehaptır. Ancak, yola çıkmak üzere hazırlanmış bile olsalar, henüz Mekke-i Mükerreme'den çıkmadan temizlenen kadınların, gusledip veda tavafını yapmaları vacib olur.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.