Bir yandan Almanya'ya işçi göçünün ellinci yılı törenlerle kutlanırken, öte yandan Almanya'da öldürülen Türkler'in Naziler tarafından katledildiği ortaya çıktı.

İddia edildiği gibi cinayetler PKK, uyuşturucu veya çek-senet mafyası tarafından değil, ırkçı Almanlar tarafından işlenmiş.

Maksat Türkler'in ülkeyi terk etmesini sağlamak.

Son yirmi yılda görülen ırkçı saldırılarda 140'tan fazla insan hayatını kaybetti.

*

Şu günlerde Alman basınında, "istihbaratın uyuduğu" yönünde yorumlara rastlıyoruz.

İşin aslı öyle değil.

Bu uyumadan ziyade, 'uyutma' operasyonu.

Mevcut deliller, karanlık bağlantıları ortaya sermekte.

Alman derin devletini işaret ediyor ucu görünen bağlantılar.

"Irkçılığa karşı" görünen bazı Almanlar için o tavır gerçekçi değil.

Biraz üstünü kazıyınca altından bir Nazi çıkar.

*

Alman medyasında gerçekten ırkçılığa karşı olanlar ise, cinayet zanlılarının yıllar boyunca niçin yakalanmadığını sorguluyor.

Aşırı sağcı tehditin görmezden gelindiği ve üzeri örtüldüğü iddiaları, artık yargının önüne getirilecek.

Başbakan Angela Merkel'in, "utanç verici" olarak nitelendirdiği ırkçı terörün aydınlatılacağı sözünü vermesi, orada yaşayan Türkler için ne kadar rahatlatıcı olacaktır, zaman içinde göreceğiz.

Yakalanıp serbest bırakılanların ve karanlık bağlantıların üzerine gidilip gidilmeyeceği, hukukun işleyip işlemeyeceği, konuşmaktan çekinenlerin bundan sonra konuşup konuşmayacağını da...

Mesela tesadüf eseri (!) cinayet mahallinde bulunan istihbarat ajanının akıbeti ne olacak?

88 kişilik infaz listesinde yer alanlar, orada huzur içinde yaşayabilecekler mi?

*

Almanlar'ın iş yapma disiplini, her zaman takdir görmüştür.

Sadece bu cinayetler konusunda gevşek davrandılar.

Eğer Almanlar ırkçı saldırıları çözme konusunda gösterdikleri performansı, o meşhur otomobillerini üretirken uygulasalardı, arabalar beş metre gitmeden dağılırdı.

200 YILLIK KÖYÜN YOLU

Haber, "200 yıllık köyün yol sevinci" başlığıyla geldi.

Sene 2011, köyün 200 yıllık geçmişi var ve yol yeni yapılıyor.

Gel de şaşma!

Köylüler yola kavuşmanın sevincini yaşıyorlar.

Muhtar, şöyle konuşmuş:

"Köy statüsünden mahalle statüsüne geçtiğimiz için ilçe belediyemiz yol açma çalışmalarını başlattı. Ayrıca 250 kişilik kültür merkezi yapıldı, mezarlığa parke taş döşendi ve yollar çamurdan kurtuldu. Allah razı olsun."

Gitmesek de görmesek de sözü ne kadar doğruymuş!

Yol olmayınca nasıl gidip göreceksin?

*

Bu köy nerede dersiniz?

Karadeniz'in sarp dağlarından birinin başında, Doğu veya Güneydoğu'nun ücra köşelerinde sanabilirsiniz. İkisi de değil.

Gölbaşı desem, Adıyaman'ın ilçesi sanılabilir.

Hayır... Ankara Gölbaşı.

Köyün adı Boyalık; ilçeye 50 kilometre uzaklıktaki köy artık Gölbaşı'nın bir mahallesi.

Bugüne kadar günde bir metre yol açılmış olsaydı, yol çoktan biterdi.

Kısmet bugüneymiş! Hayırlı olsun. Güle güle gidip gelsinler.