Çocuklarımız tehlikede
Şimdi sizi çok çarpıcı bir gerçekle yüzleştiriyorum. Bu yazıda yorum yapmayacağım. Önce konuyu anlatacağım size. Siz de okuyun, etrafınıza bakın. Çocuklarınızı izleyin. Yorumunu sonra yapacağız birlikte. Eğer teknolojiye uzaksanız, bir yakınınızdan yardım alın. Çok ciddi bir mesele ile karşı karşıyayız. Çok ciddi bir tehdit..
Tehdidin adı; “I Doser”..
Türk pazarında oldukça yaygın bir akıllı telefonun uygulama sitesinden indirilen bir tür müzik klasörü. O telefonu ve üreticilerini karalamak amacıyla söylemiyorum. Yasal müzik paylaşım sitelerinden bilgisayarlara da indirilebiliyor. Hatta CD olarak çoğaltılıp satılmak suretiyle diğer harici cihazlarda da dinlenebiliyor. Bir tür müzik. Gibi bir şey daha doğrusu.. Ben dinledim. Abuk-subuk bir takım sesler.. Uzmanlar buna; “Binaural Beats” diyor. Bundan 150 yıl önce Heinrich Wilhelm Dove tarafından fark edilen bir şey. Müziğin beyne etkisinden söz ediyoruz. Şöyle düşünelim; kahvedesiniz ve her kafadan bir ses çıkıyor. Derken bir müzik sesi duyuluyor. Ve birkaç saniyeliğine de olsa herkes bir anda susuyor..
İlk yaptığınız yorum ise; “ne şarkı ama değil mi? Hepimizi susturdu” olurdu herhalde.. İşte herkesi susturan, o şarkı değil, şarkının içine yedirilmiş belli düzey ve tonlardaki ses dalgaları.. Zaman zaman gazetelerde okursunuz; “Falan profesör, hastanede hastalarını müzikle tedaviye başladı / X üretme çiftliğinde şu bestecinin eserlerini dinleyen tavuklar iki katı yumurtlamaya başladı” değil mi? Bunlar var.. Hayatımızın içinde.. İşte bu mesele ile ilgili ilk bilimsel çalışma, 1950 yılında Amerikalı bir doktor, Gerald Oster tarafından yapıldı.. Oster, 20 yıldan fazla süren çalışmaları sonunda, iki kulağa ayrı frekanslarda aynı anda verdiği iki müziğin beyin üzerindeki etkilerini rapor etti.. Buna göre her kademe, insanın ruh halinde ciddi değişiklikler ortaya koyuyor.
Ve bu değişikliklerin önemli bir kısmı fiziksel olarak görülebiliyor. Örneğin, rahatlama ile birlikte gelen uyku hali gibi anlayabilirsiniz bunu.. Sonra tabii çeşitli doktorlar, çeşitli çalışmalarında, bu tezleri baz alarak bunu ilerletmeye çalıştılar. Ve elbette, fiziksel etkilerden yola çıkarak uygun frekansı bulmaya... Tersten inceliyorlar yani örgüyü.. Şöyle bir müzik adamı uyutabildiğine göre, nasıl bir müzik adamı sarhoş edebilir? Cevabını aradıkları soru bu.. Ve bu sorunun cevabı bulunmuş durumda.. İşte I-Doser denen yapı, bu ihtiyaca cevap veren ses dalgaları satıyor.. Şimdi, akıllı telefon ve tablet bilgisayar uygulaması için, ücreti karşılığında ses dalgası indirmenize izin veren sitenin, tanımlar bölümünden birkaç başlığı nakledeceğim.
Hepsine yerim yok. Ama aşağıda okuyacağınız başlıklar, size fikir verecektir.. Bu arada, her bir ses dalgasını “dose” olarak sınıflandırıyorlar.. Ben onu, daha rahat anlayalım diye “doz” olarak yazdım. Bizim uyuşturucudan bildiğimiz “doz” gibi yani..
“....Condition: Her dozdan önce kullanılması gereken bir doz.. Reset: Her dozdan sonra kullanılması gerekir. Snow QH: Fiziksel performansı arttırır, dikkat arttırır, zihin açar, konsantrasyon arttırır. Nitrous: Dengenizi kaybettirir. Anti sad: Mutluluk vermez mutsuzluğu siler. Antidepresandır. A-bomb: Astral seyahat için. Absinthe: Meşhur yeşil cin etkisi. (alkol anlamında cin) Hem sarhoş hem çok zeki olursunuz. Hands of God: Muhteşem bir doz. O yüzden fiyatı 200$. Optium: Eroinin bir alt versiyonu. Eroin: Bildiğin eroin etkisi. Orgazm: (adı üstünde zaten)....” Gibi yüzlerce çeşidi var.
Ve çocuklarımız bu sistemin içine girmek üzere. Yarın tüm bu I-doser meselesinin çocuklarımızı nasıl zehirlediğini ve islamiyetten uzaklaştırmayı ilke edindiğini, kapitalist-emperyalist düzene nasıl tutsak ettiğini anlatacağım. Kalın sağlıcakla.