Dolmabahçe’yi Atatürk mü yaptı?
ADD’li mantığına göre, öyle olması lâzım!
Babasıyla gezen meraklı çocuk habire soruyormuş:
-Baba bu caddenin adı ne?
-Atatürk oğlum!
-Peki bu lisenin?
-Atatürk lisesi.
-Ya şu üniversite?
-Atatürk Üniversitesi. Atatürk spor salonu, Atatürk stadyumu, Atatürk hastahanesi vs. vs...
Atatürk İlköğretim Okulu’nda okuyan çocuk sonunda şöyle demiş:
-Ben sadece bizim okulu Atatürk yaptı sanıyordum.
Tabii babası, her Türk babası gibi, hakikati söyleyememiş. “Onların hiç birini Atatürk yapmadı” diyememiş.
Osmanlı padişahları, muktedir hükümdarlardı ama onlar dahi yaptıklarına ad koymak gücünde değillerdi. Sultan Süleyman şanslıdır. “Süleymaniye” onun adını taşır. Fatih şanslıdır, İstanbul’daki camii ismini taşır, hatta semtin de adı olmuştur.
Sultan Ahmet şanslıdır, camii adını taşıyor. Hepsi de, devlet parasıyla değil, kendi paralarıyla bu muhteşem eserleri yaptırmıştır.
Ya Lâleli Camii?
Neden onu Sultan 3. Mustafa ile anmıyoruz? “Bayezit” gibi “Mustafa camii” demiyoruz?
“Lâleli Baba” isimli bir yatırdan alıyor cami ve semt adını! Halkın bir garip dervişi, padişahın kucak dolusu altın sarfederek yaptırdığı camii sahipleniyor!
Mevzu Abdülmecid...
Sultan Abdülmecid, İstanbul Boğazı’nın girişine toprağı doldurtarak muhteşem bir saray inşa ettiriyor.
Elbette bu saray cedlerinin Topkapı sarayına benzemiyor. Osmanlı ihtişama değil, fonksiyonelliğe ehemmiyet verirdi. Dolmabahçe’de ihtişam var. Batı saraylarıyla yarışır bir biçim ve hava var. Neden peki?
Çünkü 19. Yüzyılda buna ihtiyaç hissedilmiş. En azından Rus çarının ihtişamının gölgesinde kalmamak için.
Dolmabahçe Abdülmecid’in sarayı. Orada bir toplantı yapılıyor, sarayı yaptıran padişahla ilgili ilmî bir toplantı...
Bu “Atatürkçü Düşünceci”leri fevkalade rahatsız ediyor. Zırvalayan zırvalayana! Sultan Abdülmecid’le, halife Abdülmecid’i ayırd edemeyen cahiller ahkâm kesiyor.
Atatürkçülerin önce şu soruya cevap vermesi lâzım: Neden “halkçı” Atatürk bir Osmanlı padişahının, Abdülmecid’in yaptırdığı sarayda yaşadı ve öldü?
İstanbul’da onun kalabileceği münasib “halkçı, cumhuriyetçi” bir mekân yok muydu?
Sarayı padişah yaptırdı, Cumhuriyetin ilk cumhurbaşkanı İstanbul’a geldiğinde bu sarayda oturdu ve orada vefat etti!
Neden bunun üzerinde düşünmüyoruz?
Atatürk monarşiye karşıydı, saray idaresine karşıydı; monarşiyi yıktı, saray idaresini ortadan kaldırdı ama Dolmabahçe sarayında yaşamaktan geri kalmadı!
Abdülmecid’in yaptırdığı sarayda, her yıl Atatürk anılıyor.
Neden? Çünkü Atatürk bu sarayın bir odasında öldü!
Birkaç yıl önce Gülhane Askeri Tıp Akademisi’nin yüz bilmem kaçıncı yıldönümü kutlanıyor. Malûm Gülhane Sultan Abdülhamid tarafından kuruldu. Ama binanın cephesinde baştan başa kocaman bir Atatürk resmi!
Bu nasıl tarih anlayışı?
Tamam Atatürk’e vefanızı gösterin, ama hakkı da teslim edin!
Eğer bu ADD’cilerin, CHP’lilerin beş paralık aklı, fikri, feraseti, iz’anı olsa, Cumhuriyet modernleşmesinin yüz yıl önceki öncüsü Abdülmecid’i onlar anardı. Ama ne gezer!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.