Denizli, tebessüm ve umut
Cuma gününü Denizli’de geçirdik. Gazete yönetimi ve yazarlarımızla birlikte hem Denizli’yi dinledik, hem de akşam saatlerinde düzenlenen bir panelle, Türkiye’nin yakın geleceğine dair düşüncelerimizi onlarla paylaşmaya çalıştık.
Sıkça ziyaret ettiğim bir şehir Denizli. Her defasında çıtayı daha da yükselten bir şehirle karşılaştığımı öncelikle ifade etmek istiyorum. Bu şehrin karar vericileri ve kanaat önderleri el ele vererek gerçekten çok farklı bir model oluşturmayı başarmışlar.
Sözgelimi, Türkiye’nin en çok göç alan illerinden birisi Denizli. Ege bölgesinden olduğu kadar güneydoğudan da ciddi bir göç var. Buna rağmen şehirde bu dalganın getirdiği bir gerginlikten ya da ayrışmadan söz etmek mümkün değil
Görebildiğim ve elbette şehrin akil insanlarından dinleyebildiğim kadarıyla bunun iki nedeni var. Öncelikle dışarıdan gelenlerin ayrı mahalleler oluşturmasına gerek kalmıyor. Rahatlıkla şehrin her yerinde kendilerine mesken bulabiliyorlar. İkincisi, nispeten kolay iş bularak hayatın içinde yola devam etme şansları var.
Şu sıralarda yaşadığımız gerginlikleri düşününce nefes aldıran bir tablo doğrusu.
***
Denizli’nin bugünlere gelmesinin elbette asıl dinamiği, tekstil başta olmak üzere iş dünyasının kendi başına ayakta kalma ısrarı ve bunda başarılı olması. Bu şehirde kaderini Ankara’ya bağlayan zihniyetten eser yok. İnsanlar onca krize ve sıkıntaya rağmen ayakta kalmanın yollarını arıyor, buluyor ve daha ötesi geleceğe umutla bakıyor.
2004-2011 arasında belediye başkanı olarak görev yapan Nihat Zeybekçi şimdi AK Parti Denizli milletvekili olarak Meclis’te. Onun bu şehre neler kattığı anlamak için öncelikle 10 yıl öncesini bilmeniz, bir de şimdi bir uçtan diğerine sokakları, caddeleri gezmeniz yeterli.
Ondan bayrağı devralan yeni başkan Osman Zolan da tüm heyecanıyla hizmet yarışını sürdürüyor. Müthiş bir enerjisi var yeni başkanın.
Esasen bu enerji ve tebessüm üzerinde biraz durmak gerekiyor. Belediye konservatuarında dinlediğimiz türkülerin hepsi neşeli ve hareketliydi. Denizli gerçekten güler yüzlü bir şehir ve bunu hayatın her alanına yansıtmayı başarıyorlar.
Vali Abdulkadir Demir, neredeyse tüm oda başkanları, iş adamları, eşrafı ve siyasetçileriyle, Star medya grubunun Türkiye’ye ve dünyaya nasıl baktığına büyük ilgi gösterdiler doğrusu. Bu arada Aydın Valisi Kerem Al, programı takip etmek üzere gelerek hoş bir sürpriz yaptı bize.
Sadece Türkiye’nin değil, dünyada yaşanan krizlerin, bölgesel çatışma ve sorunların nereye gideceğini, derinlemesine sorularla ve açık yüreklilikle tartıştılar ekibimizle.
***
Dikkatimi çeken bir diğer önemli konu, görüştüğümüz hemen tüm isimlerin, Kürt meselesi gibi yakıcı bir başlıkla ilgili son derece soğukkanlı değerlendirmeler yapmasıydı. Sorunun çözümü adına siyaseti güçlü kılan ve ona sonuna kadar destek veren iradenin ne olduğunu anlamak isteyenler için Denizli önemli bir örnek.
Bu sorunun Türkiye’nin ayaklarına vurulmuş bir pranga olduğunu ve çözülmesi için herkesin fedakarlıkta bulunması gerektiğini dinlerken, bu bakış açısının çözüm için belki de en büyük zemini ve fırsatı oluşturduğunu bir kez daha hatırlamakta yarar var.
Kriz beklentisi, Yunanistan’dan başlayıp hızla yayılan derin sarsıntılar, Suriye başta olmak üzere etrafımızdaki yakıcı sorunlar. Bunların hepsini yakından izliyor Denizli.
Ama bir farkla. Umutla bakıyorlar geleceğe. Çünkü kendi başına ayakta durabilmenin tadını alan bir şehirde, isteseniz de karamsar olamazsınız. Şehrin ruhu sizi de tebessüm etmeye zorluyor.