Şikeye bizzat şahit oldum
Arkadaşımın küçük oğlu Kaptan Malik, okul çıkışı babasının dükkânına uğramış. Çantayı usulca bir kuytuya bırakmış, soğuk havaya rağmen ceketi çıkarmış, kendini oyuna vurmuş.
Ben de masa yerine geçen iri değirmen taşının kenarında oturmuş çay içiyorum.
Ufaklık, bir vakitler orada çalışmış bir delikanlıyı oyun arkadaşı olarak seçmiş olmalı ki elinden tutarak götürüyor.
Bir de ricası var...
"İyi oynamayacaksın ama! Kötü oyna, tamam mı?"
*
At heykelinin bulunduğu küçük meydanda futbola davet ettiğini düşündüm.
"Aha" dedim, "işte capcanlı bir şike vakası!"
Delikanlı itiraz etti.
"Ne demek iyi oynama? Olur mu öyle şey?"
Kaptan ısrarcı.
İsteğinin sebebini de açıkladı.
"Sen büyüksün..."
Konuşarak uzaklaştılar.
Anlaşıp anlaşmadıklarını duyamadım.
Karşı tarafa geçip langırt masasına yöneldiler.
Az sonra kendi akranı bir çocuk daha geldi ve ikiye bir oyuna devam ettiler.
*
Meclis'te şike yasasının tartışıldığı günlerdi.
Yasa tasarısı, Köşk ile Meclis arasında pas yapar gibi gidip geliyordu.
Sonunda kabul edildi de bütün partiler rahatladı.
Darısı çıkacak diğer yasaların başına.
Bilhassa Anayasa'nın.
Langırt denen masa futbolundaki anlaşmanın şike yasası kapsamına girmemesi güzel.
Yoksa ufaklığın başı derde giderdi ve beni de şahit yazabilirlerdi o akşam.
DİLİNE SAHİP ÇIKAMAYAN, NEYİNE SAHİP ÇIKABİLİR?
Kendi harflerimizi, kendi dilimizde telaffuz edemiyoruz.
Neredeyse ayıp karşılanıyor.
HD görünce "eyç di" demezseniz yüzünüze tuhaf bakıyorlar.
O kısaltmaları İngilizce değil de Türkçe söyleyince anlamıyor çok kişi.
"He de" ifadesini duyanların "Köylü bu! Daha doğru dürüst 'eyç di' bile diyemiyor" şeklinde düşündüğüne bahse girerim.
NTV'den bahsederken "Ne te ve" derseniz, CNN'yi anmak gerektiğinde "Ce ne ne" derseniz, yandınız...
Cahilsiniz, köylüsünüz, tahsilsizsiniz, dil bilmez Gürcüsünüz.
*
3D ne demek?
Tabii ki "Tiri di..."
Sakın "Üç de" olarak görmeyin!
Bu kafa devam ettikçe, aşağılık kompleksinden kurtulamayız.
Ve daha çoook yuva yapar mandalar söğüt dalına!
3D'ne bandım, para verip aldım...
Bedava mı sandın?
VEFA KİTABI
Kâmî Mehmed Efendi'ye kulak verelim.
"Güle gûş ettiremez boş yere bülbül inler
Varak-ı mihr-ü vefâyı kim okur kim dinler..."
Şöyle söylüyor şair: Bülbül, sesini güle dinletemeden boş yere inler durur. Vefâ ve sevgi sayfasını, kitabını kim okur, kim dinler!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.