Bu çağda Haçlı Seferi böyle olur
Yüz yıl önce, altı asırlık Osmanlı Devleti çatırdarken, içeride büyük sıkıntılar yaşanmaktaydı.
Dışarıdaysa sevinçli bir telaş vardı.
Özellikle Avrupa'da.
Adeta bir bayram havasıydı görülen.
Koskoca devlet parçalandı, topraklar elden çıktı.
Doğuda batıda, kuzeyde güneyde kim varsa bağımsızlığını ilan ediyordu.
Sonunda bir avuç toprak parçası kaldı elimizde.
Avrupa devletleri o bir avuç toprağın da büyük kısmını işgal ettiler.
Anadolu bir kurtuluş mücadelesi vermeye mecbur kaldı.
Anlaşmalarla bugünkü sınırlar çizildi.
* * *
O kargaşa ve karmaşa içinde, Ermenilerle aramızda hoş olmayan hadiseler geçti.
Bugün o tarihte yaşananların 'soykırım" olduğunu iddia edenlerle aramızda anlaşmazlık var.
Aynı noktada birleşmemiz hiçbir zaman mümkün değil.
Ermenilerle yaşadığımız problemlerin benzerlerini, Yunanlar ve Bulgarlarla da yaşadık, başkalarıyla da.
* * *
Önceki gün Fransa'da kabul edilen kanun sözde soykırımı inkâr edenlere hapis ve para cezası getiriyor malumunuz.
Fransızlar, Türkiye'nin gösterdiği tepki karşısında şaşkınlık yaşamışlar.
Bu kadarını tahmin etmiyorlarmış.
Haksız da sayılmazlar.
Çünkü evvelce soykırımı tanımışlardı ve hiç de bu çapta bir tepki görmemişlerdi.
Sadece Fransa değil, ne kadar 'dost' ülke varsa, sözde soykırımı kabul etmek için yarışa girdiler.
Fransa, fazladan inkâra yasak getirdi.
* * *
Şu listeye bir bakalım...
Almanya, Rusya, Hollanda, Polonya, Slovakya, Litvanya, Kanada, Yunanistan, Kıbrıs Rum Kesimi, İsveç, İsviçre, ABD'de 41 eyalet, Arjantin, Şili, Uruguay, Venezuella, Lübnan, Belçika, İtalya, Vatikan, Fransa, İskoçya, Kuzey İrlanda, Galler.
Sabah'taki habere göre şu kuruluşlar da aynı görüşte:
BM Ayrımcılığın Önlenmesi ve Azınlıkların Korunması Alt Komisyonu, Avrupa Konseyi, Avrupa Parlamentosu, Dünya Kiliseler Konseyi, İnsan Hakları Derneği, YMCA Avrupa Birliği, Permanent Peoples Tribunal.
* * *
İlginç olan bir husus var.
Soykırım oldu diyen ülke ve kuruluşların neredeyse tamamının son on-on iki yıl içinde bu kararı almaları.
90 yıl sonra mı fark ettiniz?
De sıraya dizildiniz?
Diye sorabiliriz.
* * *
Her ne yaşandıysa, sıcağı sıcağına verseydiler kararlarını, gerçekten anlamlı olurdu.
Beş yıl sonra, on yıl sonra da mantıklı sayılırdı.
Fakat aradan yaklaşık yüz yıl geçtikten sonra, nereden çıktı bu Ermeni sevdası?
İşin aslı başka.
Önce soykırım olduğunu kabul edeceğiz, sonra tazminat ödeyeceğiz, ardından toprak vereceğiz; Doğu Anadolu'yu.
Alın, Ankara'dan ötesi sizin olsun diyeceğiz.
Böyle hesap olur mu?
Birileri de kalkar İstanbul'dan İzmir'e kadar isterse?
Siz buraya bin yıl önce gelmiştiniz diyenlerin hatırı kalmasın, Anadolu'yu bütünüyle terk edelim o zaman!
Avrupa'dan Amerika'ya göç edenler de orayı bıraksın dönsün.
Üstelik onlarınki daha dünkü hadise sayılır.
Herkes eski yerine dönecekse, Macar asıllı Sarkozi ile Orta Asya'da buluşuruz.
* * *
Türkiye son on yılda bu kadar güçlenmeseydi, bu işler açılmazdı başımıza.
Çivi bile yapamayacak kadar geri, ayağına giyecek pabuç bulamayacak kadar fakir olsaydık, kimse ilişmezdi.
Öyle görünüyor ki çok daha güçlü, çok daha büyük olduğumuz zaman bunlarla rahat başa çıkabiliriz.
Aksi halde sinek gibi mide bulandırmaya devam ederler.
Bunun adı, ister kabul edin ister etmeyin, tam anlamıyla Haçlı Seferidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.