Kürdistan kurulursa
Olayları değerlendirirken nerede durduğunuz çok önemlidir. Sanatla resimle falan uğraşanlardan duymuşsunuzdur belki, renkler ancak doğru ışık varsa vardır.. Bazı ışıkta lacivert bir ceket siyah, bazı ışıkta gri bir gömlek yeşil gibi görünebilir.. Siz o ışık ortamında birbirine uygun görünen ceket ve gömleği giyip çıksanız bile, sokakta güneş ışığı altında ne kadar uyumsuz olduğu çıkacaktır ortaya.. En fazla kapıdan çıkana kadar yanılabilirsiniz yani.
BARZANİ’YE MESAJ?!
Hasip Kaplan artık iyiden iyiye parlamenter olduğunu unuttu, silahlı örgütün bölücü dili üzerinden söylem geliştirmeye başladı. Zaten Yüce Meclis’i; öyle, bardaklar falan kırıp terörize etmesini de ancak böyle açıklayabiliriz. Normal bir seçilmiş milletvekilinin halleri midir onlar? Gerçi BDP’nin rozetini yakasına takana bir şeyler oluyor. Parlamentonun en entelektüel ilk 10’u arasında sayabileceğimiz Sırrı Süreyya Önder, kürsüyü bırakıp ceketini arkaya doğru savurup, sıralara, adam dövmeye yürüdü ya.. Biri kalkar polisi tartaklar biri sokaklarda taş fırlatır.. Ne bu ya?.. Hâlâ daha Hasip Kaplan, Kaymakam’ın darp edilmesi sırasındaki rolüne ilişkin, seçmeni olan Kürt yurttaşlarımızı ikna edecek bir argüman geliştirebilmiş değil. Şimdi de çıkmış, Uludere’nin planlı bir hareket olduğunu, Barzani’ye Ankara tarafından göz dağı verilmek istendiğini söylüyor..
Yani Erdoğan, Barzani’ye mesaj vermek isteyecek. Bunun için de tamamı Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olan, korucu ailesine mensup onlarca gencin üzerine bomba atacak?!!! Hasip Bey iyi misiniz siz?.. Zira bu normal bir aklın yapacağı yorum mudur?.. Canımız Barzani’ye mesaj vermek isterse veririz. Davos’ta Peres’e ayar vermiş bir Erdoğan, 1 Mart’ta tezkereyi geçirmemiş bir TBMM, Barzani’ye mesaj vermek için mide krampı mı geçirecek? İlahi Hasip Kaplan.. Çok hoşsunuz..
KÜRDİSTAN FAKTÖRÜ
Şimdi dikkat edin söyleyeceklerime.. BDP, DTK, KCK, HPG kim varsa artık iradesi İmralı’da beyni Kandil’de.. Siz de efendiniz de süreci okuyamıyorsunuz. Irak’ın kuzeyindeki bölgesel yönetimin masasında iki mesele var. İkisi de kronikleşmiş ve uzlaşma yoluyla çözümü mümkün görünmeyen meseleler. Biri Barzani yönetiminin Exxon-Mobil’le imzaladığı petrol anlaşmaları.. Burada Bağdat’la ihtilafı giderilebilmiş değil. Diğeri de kuşkusuz Kerkük’ün statüsü.. Her iki mesele ile ilgili olarak da Barzani, gemileri yakmış durumda.. Hazır Irak bu haldeyken, kendi parlamentosundan bağımsızlık ilanı çıkarması an meselesi.. Ve size bir şey daha diyeyim. Eğer Irak’ı bugün dört parça olarak değerlendirirsek, tek düzgün işleyen bölgesinin Kuzey Irak olduğunu da söylememiz gerekir..
VE TÜRKİYE
K.Irak’la mevcut durumda herhangi bir kavgası gürültüsü olmayan Türkiye’nin, başını belaya sokmak isteyenler olacaktır kuşkusuz. Bugün Anayasal olarak merkezî Bağdat Hükümeti’ne bağlı da olsa Kürdistan yönetimi var mı? Her türlü siyasal düzeni ve ekonomisiyle. AB ve ABD nezdinde itibarı da var. Deneme süresi kabul ederseniz bunu da geçmiş durumdalar. Yarın; “böylesine kaotik bir Irak’a bağlı olacağımıza, Türkiye’nin siyasal himayesinde bağımsız bir ülke olmayı tercih ediyoruz” derlerse ve Türkiye bunu tanırsa Hasip Kaplan ve arkadaşlarının ne diyeceğini merak ediyorum. Kalın sağlıcakla.