Adın ne idi unuttum!
Karacaoğlan ne diyor, o uçarı koşmasında:
Adın ne idi unuttum sorulmayı sorulmayı!
Sorulsa da sorulmasa da, yüzyıllar boyunca, en çok Mehmettik, Ahmettik, Mustafaydık, Aliydik, Ömerdik, Osmandık, Hasandık, Hüseyindik... Haticeydik, Ayşeydik, Fatmaydık...
Çocuklara ad verme bir toplumun değer ölçüleriyle birebir ilgilidir. Yüzyıllar boyunca, bu ölçülerimiz, elhamdülillah, sarsılmadı. Anadoluyu İslâma açan kahraman Alparslandı. Ama Muhammed Alparslan! İstanbulu fetheden Mehmetdi. Selçuklu sonrası Anadolunun bağrından çıkan devlet Osman Beye nisbetle Osmanlı olarak anıldı.
İşe bakın: Osmanlı padişahları içinde bir tek Ali yok. Peki dört halifeden Ömer veya Bekir? Bu isimlere de rastlanmaz...
Milletimiz, yüzyıllar boyu, evinde Hz. Peygamberin ve yakınlarının adını taşıyanların olmasını istedi. Çocuklarının ismini söylerken, o yüce Peygamberi ve ailesini hatırladı.
İslâm tarihinin büyük şahsiyetlerinin isimleriyle birlikte, Kuranda ismi geçen peygamberin adlarını çocuklarına verdi. Kuranda zikredilen hanım isimlerini de kız çocuklarına takdı.
20. yüzyılın başında, isimlendirmede bazı modalar başladı. Eski Türk tarihinden isimlere yönelindi. Çetin, Tekin gibi isimler yanında, tarihi veya destani şahsiyetlerin, Oğuz, Mete, Cengiz, Timur, gibi adları yaygınlaşmaya başladı. Bir çok aile, bu isimlerle birlikte, dini adlandırmalardan da vazgeçmedi. Mustafa Çetin, Ahmet Tekin gibi..
Çok tecrübeli, binlerce talebe yetiştirmiş bir öğretmenle sohbet ediyorduk. Zihninde çok sayıda ismi ve resmi tutmaktansa bir yol bulmuştu: Eski talebeleriyle karşılaştığında erkekse Mehmet, kızsa Ayşe deyip geçiyordu!
Gerçekten en yaygın erkek ismi Mehmet idi, kız ismi ise Ayşe!
Son yıllarda isimlendirmelerde farklılaşmadan, değişmeden söz ediliyor.
İçişleri Bakanlığı Nüfus ve Vatandaşlık Genel Müdürlüğü, 1 Ocak-31 Aralık 2011 tarihlerinde ailelerin, 2009 ve 2010 yılında olduğu gibi yeni doğan bebeklere en çok Zeynep ve Yusuf ismini verdiklerini açıklamış.
Zeynep, Peygamberimizin kız çocuklarından ve eşlerinden birinin adı. Yani, Ayşe-Hatice yerine Zeynep öne geçiyor, Fatıma yerine de o kullanılıyor diyebiliriz. Ya Yusuf?
Hz. Yusuf, Kuranda kıssası nakledilen bir peygamber. Yusuf Peygamber güzelliği ve ahlâkı ile meşhur.
Görülmemiş devri Yusuftan beri böyle güzel...
Acaba aileler çocuklarına Yusuf adını verirken güzellik mi gözetiyorlar, ahlâk ve iffet mi? İnşaallah her ikisini de unutmuyorlardır!
Ya Peygamberimizin isimleri, en başta Mehmet ne oldu? Neden ordumuzda askerlere Mehmetçik denir? Elbette toplumumuzda Mehmet isminin bolluğundan, Peygamberimize nisbetle bu adlandırma yapılmıştır.
2011de doğan erkek bebeklere Yusufun yanı sıra en fazla Mustafa, Berat, Emir, Mehmet, Ahmet, Muhammed, Enes, Ömer ve Emirhan adları konulmuş. Eğer Mehmetlerle Muhammedler toplansa, muhtemelen yine birinci sırada Mehmet yer alır! Halkımız geçmişte hassasiyet gösterir ve çocuklarına Peygamberimizin adını koyarken, asıl söylenişini değil, Türkçeleştirilmişini verirdi. Muhammed söyleyişini sadece Peygamberimize hasrederlerdi.
Peygamberimizin diğer isimleri de yaygın olarak verilmeye devam ediliyor. Türk tarihinden ve mitolojisinden seçilmiş isimlerde ise azalma olduğu anlaşılıyor.
Kızlarda durum biraz farklı. Zeynepten sonra en çok verilen isimler Elif, Ecrin, Yağmur, Nisanur, Azra, Nehir, Zehra, İrem ve Eylül imiş...
Bu isimlerden en fazla Ecrine takıldım. Sözlüklerde böyle bir isme rastlamadım. Acaba habere yanlış mı aktarılmış diye düşünmeden edemedim. Yağmur, Nehir ve Eylül isimleri de kız çocuklarına verilen isimlerde bir farklılığı açıkça ortaya koyuyor. Çünkü artık Ayşe, Hatice, Fatma isimleri yok!
İsim bir toplumun aynası. Çocuklarımıza verdiğimiz adlar, bizim değerler dünyamızın yansıması. O sebeple, çocuklarımıza ad verirken günlük modalardan uzak durmak, değerlerimizi unutmamak ve unutturmamak lâzım.
Ne demiş Karacaoğlan:
Adın bilirdim unuttum çağırmayı çağırmayı!
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.